Tacettin DURMUŞ / KARS
Yapılan açıklamada, provokasyon, çatışma ve kayıpların tüm sorumluluğunun Ermenistan'ın askeri ve siyasi liderliğine ait olduğuna dikkat çekildi.
Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından paylaşılan açıklamada; Azerbaycan Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı yapılacak her saldırının karşılığının kararlılıkla önleneceği ifade edildi.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ayrıca şu ifadelerin kullanıldığı bildirildi: “12 Eylül 2022 gecesinden başlayarak, Ermeni Silahlı Kuvvetlerine ait birlikler Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırının Daşkesen, Kelbecer ve Laçın yönlerinde büyük çaplı sabotajlar gerçekleştirmişler.
Azerbaycan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre, Ermeni Silahlı Kuvvetlerinin saptırma grupları karanlıkta dağlık alanları ve vadi boşluklarını kullanarak farklı yönlerde Azerbaycan Ordusu birliklerinin mevzileri arasındaki bölgelere mayın döşemişler.
Ayrıca Ermeni Silahlı Kuvvetleri, Azerbaycan Ordusu'nun Daşkesen, Kelbecer ve Laçın bölgelerindeki mevzilerine farklı silahlarla yoğun ateş açmıştır. Sonuç olarak, Silahlı Kuvvetlerimiz personeli arasında kayıplar olmuş, askeri altyapıda hasarlar oluşmuştur.
Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin provokasyonlarını, ülkemizin topraklarına ve egemenliğine yönelik askeri tehditlerin ortadan kaldırılması, Kelbecer ve Laçın bölgelerinde altyapı çalışmalarında görev alan sivil işçiler de dahil olmak üzere askeri personelimizin güvenliğinin sağlanması ve askeri çatışmanın boyutunun genişlememesi için önlem alınmıştır.
Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin atış noktalarının susturulması yönünde Azerbaycan Ordusu'nun bu yönde konuşlandırılan birimleri tarafından karşılık verilmiştir.
Ayrıca, Azerbaycan Ordusunun sivil nüfusu, nesneleri ve altyapıyı hedef aldığı iddiasıyla Ermenistan'ın yaydığı bilgiler gerçeği yansıtmamakta olup, Ermeni tarafının yaydığı bir başka dezenformasyondur.
Genel olarak son bir ay içerisinde Ermeni Silahlı Kuvvetlerinin devlet sınırındaki Laçın, Gedebey, Daşkesen ve Kelbecer bölgelerine yönelik provokasyonları ve bu bölgelerde Azerbaycan Ordusunun mevzilerine çeşitli silahlardan ateş etmesi vakaları yoğun ve sistematik şekildeydi. Ermenistan'ın Azerbaycan sınırlarında askeri birliklerini artırması, bölgeye ağır teçhizat ve büyük kalibreli silahları yerleştirmesi, Ermenistan'ın büyük çaplı bir askeri provokasyona hazırlandığını göstermekteydi.
Aynı zamanda Ermenistan’ın çeşitli bahanelerle normalleşme sürecini geciktirmesi, uluslararası çabalarla yürütülen müzakerelerde yıkıcı bir tavır sergilemesi, üçlü açıklama ve anlaşmalar çerçevesindeki yükümlülüklere aykırı olarak Ermeni Silahlı Kuvvetlerini Azerbaycan topraklarından çekmemesi, Ermenistan'da üretilen mayınların son zamanlarda Laçin toprakları da dahil olmak üzere farklı bölgelere yerleştirilmesinin devam ettirilmesi, iletişim ve ulaşım yollarının açılması için Ermenistan'ın yeni koşullar ortaya koyması, süreci aksatması ve barış gündemine cevap vermemesi Ermenistan'ın barış süreciyle ilgilenmediğini ve süreci baltalama amacını göstermekteydi.
Ermeni tarafının Azerbaycan'a yönelik bir sonraki saldırısı, uluslararası hukukun temel norm ve ilkelerinin yanı sıra Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya Federasyonu liderleri arasında imzalanan üçlü açıklama hükümlerinin, Azerbaycan ve Ermenistan arasında varılan anlaşmaların ağır ihlalidir. Ermenistan'ın bu adımları devam eden normalleşme ve barış sürecine tamamen aykırıdır. Azerbaycan, işgalden kurtulmuş bu topraklarda geniş çaplı imar çalışmaları yaptığı bir dönemde Ermenistan, saldırganlığı ile bu süreci tüm gücüyle engellediğini bir kez daha göstermiştir.”
Yapılan açıklamada, provokasyon, çatışma ve kayıpların tüm sorumluluğunun Ermenistan'ın askeri ve siyasi liderliğine ait olduğuna dikkat çekildi.
Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından paylaşılan açıklamada; Azerbaycan Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı yapılacak her saldırının karşılığının kararlılıkla önleneceği ifade edildi.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ayrıca şu ifadelerin kullanıldığı bildirildi: “12 Eylül 2022 gecesinden başlayarak, Ermeni Silahlı Kuvvetlerine ait birlikler Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırının Daşkesen, Kelbecer ve Laçın yönlerinde büyük çaplı sabotajlar gerçekleştirmişler.
Azerbaycan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre, Ermeni Silahlı Kuvvetlerinin saptırma grupları karanlıkta dağlık alanları ve vadi boşluklarını kullanarak farklı yönlerde Azerbaycan Ordusu birliklerinin mevzileri arasındaki bölgelere mayın döşemişler.
Ayrıca Ermeni Silahlı Kuvvetleri, Azerbaycan Ordusu'nun Daşkesen, Kelbecer ve Laçın bölgelerindeki mevzilerine farklı silahlarla yoğun ateş açmıştır. Sonuç olarak, Silahlı Kuvvetlerimiz personeli arasında kayıplar olmuş, askeri altyapıda hasarlar oluşmuştur.
Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin provokasyonlarını, ülkemizin topraklarına ve egemenliğine yönelik askeri tehditlerin ortadan kaldırılması, Kelbecer ve Laçın bölgelerinde altyapı çalışmalarında görev alan sivil işçiler de dahil olmak üzere askeri personelimizin güvenliğinin sağlanması ve askeri çatışmanın boyutunun genişlememesi için önlem alınmıştır.
Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin atış noktalarının susturulması yönünde Azerbaycan Ordusu'nun bu yönde konuşlandırılan birimleri tarafından karşılık verilmiştir.
Ayrıca, Azerbaycan Ordusunun sivil nüfusu, nesneleri ve altyapıyı hedef aldığı iddiasıyla Ermenistan'ın yaydığı bilgiler gerçeği yansıtmamakta olup, Ermeni tarafının yaydığı bir başka dezenformasyondur.
Genel olarak son bir ay içerisinde Ermeni Silahlı Kuvvetlerinin devlet sınırındaki Laçın, Gedebey, Daşkesen ve Kelbecer bölgelerine yönelik provokasyonları ve bu bölgelerde Azerbaycan Ordusunun mevzilerine çeşitli silahlardan ateş etmesi vakaları yoğun ve sistematik şekildeydi. Ermenistan'ın Azerbaycan sınırlarında askeri birliklerini artırması, bölgeye ağır teçhizat ve büyük kalibreli silahları yerleştirmesi, Ermenistan'ın büyük çaplı bir askeri provokasyona hazırlandığını göstermekteydi.
Aynı zamanda Ermenistan’ın çeşitli bahanelerle normalleşme sürecini geciktirmesi, uluslararası çabalarla yürütülen müzakerelerde yıkıcı bir tavır sergilemesi, üçlü açıklama ve anlaşmalar çerçevesindeki yükümlülüklere aykırı olarak Ermeni Silahlı Kuvvetlerini Azerbaycan topraklarından çekmemesi, Ermenistan'da üretilen mayınların son zamanlarda Laçin toprakları da dahil olmak üzere farklı bölgelere yerleştirilmesinin devam ettirilmesi, iletişim ve ulaşım yollarının açılması için Ermenistan'ın yeni koşullar ortaya koyması, süreci aksatması ve barış gündemine cevap vermemesi Ermenistan'ın barış süreciyle ilgilenmediğini ve süreci baltalama amacını göstermekteydi.
Ermeni tarafının Azerbaycan'a yönelik bir sonraki saldırısı, uluslararası hukukun temel norm ve ilkelerinin yanı sıra Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya Federasyonu liderleri arasında imzalanan üçlü açıklama hükümlerinin, Azerbaycan ve Ermenistan arasında varılan anlaşmaların ağır ihlalidir. Ermenistan'ın bu adımları devam eden normalleşme ve barış sürecine tamamen aykırıdır. Azerbaycan, işgalden kurtulmuş bu topraklarda geniş çaplı imar çalışmaları yaptığı bir dönemde Ermenistan, saldırganlığı ile bu süreci tüm gücüyle engellediğini bir kez daha göstermiştir.”