Tacettin DURMUŞ
Kutlama ve anma programında günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Kars Hüsnü M. Özyeğin Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Gökhan Baday, 107 yıl önce bugün gerçekleştirilen 18 Mart Çanakkale Zaferinin, Türk Milleti'nin adını tarihe altın harflerle kazdığı gün olduğunu söyledi.
“18 Mart’ın, bir daha geri dönmemek üzere cepheye gidenleri saygı ve hürmetle anma günü olduğunu da belirten Baday, Türk milletinin, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yad etmek üzere bugün Ülke genlinde olduğu gibi Kars’ta da Çanakkale şehitlerini andığını söyledi.
Çanakale Zaferinin nasıl gerçekleştiğini de kısaca anlatan Kars Hüsnü M. Özyeğin Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Gökhan Baday, “Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir erzak ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zapt etmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir.
Ancak itilaf devletlerinin saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Çanakkale Savaşı’nın askeri dehası, Arıburnu, Conkbayırı, Kireçtepe ve Anafartalar ‘da büyük başarılar elde eden “Anafartalar kahramanı” Mustafa Kemal Atatürk, komutasındaki askerlerine “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum.” Diyerek vatan savunması için kanımızın son damlasına kadar savaşılacağını göstermiş, Çanakkale zaferinin kazanılmasında büyük bir rol oynamıştır.
Zorlu koşullara ve büyük kayıplara rağmen tarihe geçen 18 Mart Çanakkale Zaferinin anlamı ve önemi geçmişten günümüze unutulmayacak izler bırakmıştır.
Her siperde ayrı bir destan başlatan askerlerimiz, düşmana karşı verdiği mukaddes mücadeleyi zaferle sonuçlandırdığında, dünya tarihinin zirve sayfalarına da "Çanakkale Geçilemez!" ilkesini bir daha silinmemek üzere yazdırmıştır.
Modern silahlarla donatılmış ordunun karşısında, bütün yokluklara ve imkansızlıklara rağmen kazanılmış bir zaferdir Çanakkale. Mustafa Kemal gibi bir büyük insanın tarih sahnesinde devleştiği, Seyit Onbaşının 215 okkalık gülle ile koca gemiyi sulara gömdüğü, Mehmet çavuşların, Nezahat onbaşıların destanlaştığı, Kurşunların havada çarpıştığı, Türk'ün kahramanlığının resmi bir vesika olduğu savaştır Çanakkale….
O sene memleketteki liselerin ve üniversitelerin çoğu mezun verememiş çünkü hepsi savaşta şehit olmuşlardır. Mustafa Kemal Paşa'nın dediği gibi savaşmaya değil ölmeye gelmiş bir millet ve tamamen çıkar amaçlı işgale gelmiş bir ordu. Karşıdan bakıldığında garip ama sonucu tamamen gerçektir. Çanakkale’de, yüz binlerce vatan evladı, bu vatan toprağını işgalcilere karşı savunmak üzere cepheye çağrılmıştır. Çanakkale’de eğer amaç vatan savunmasıysa, amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyse amaç, buna sadece savaş diyemeyiz. Amacımız da geçmişteki savaşların sadece zaferleriyle mutlu olmak değil, böylesi anlamlı bir zaferi gelecek nesillere aktarmak olmalıdır.
GELDİLER, GÖRDÜLER VE DÖNDÜLER…
Evet Geldiler, bu sefer topyekun geldiler. Gemileriyle, toplarıyla, tüfekleriyle, neferleriyle geldiler. Evet, Gördüler, o asil ruhu gördüler, çelik ve barutun; inanç, iman ve azim karşısında yenik düştüğünü gördüler, ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhunu gördüler. Evet, Döndüler, varlığın yokluğa, maddiyatın maneviyata, sömürgeciliğin bağımsızlığa yenilmesiyle döndüler.
Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere, Ey Aziz Şehitler, Bayraklar memleket ufkunu baştanbaşa donatıyorsa bugün, siz düşmana göğsünüzü siper ettiğiniz içindir. Şimdi her 18 Mart geldiğinde, başımız minnetle eğilirken; övünç ve gururla doluyor göğsümüz. Aziz hatıranızı gururla, rahmetle ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz Şaad Olsun…”dedi.












Kutlama ve anma programında günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Kars Hüsnü M. Özyeğin Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Gökhan Baday, 107 yıl önce bugün gerçekleştirilen 18 Mart Çanakkale Zaferinin, Türk Milleti'nin adını tarihe altın harflerle kazdığı gün olduğunu söyledi.
“18 Mart’ın, bir daha geri dönmemek üzere cepheye gidenleri saygı ve hürmetle anma günü olduğunu da belirten Baday, Türk milletinin, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yad etmek üzere bugün Ülke genlinde olduğu gibi Kars’ta da Çanakkale şehitlerini andığını söyledi.
Çanakale Zaferinin nasıl gerçekleştiğini de kısaca anlatan Kars Hüsnü M. Özyeğin Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Gökhan Baday, “Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir erzak ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zapt etmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir.
Ancak itilaf devletlerinin saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
Çanakkale Savaşı’nın askeri dehası, Arıburnu, Conkbayırı, Kireçtepe ve Anafartalar ‘da büyük başarılar elde eden “Anafartalar kahramanı” Mustafa Kemal Atatürk, komutasındaki askerlerine “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum.” Diyerek vatan savunması için kanımızın son damlasına kadar savaşılacağını göstermiş, Çanakkale zaferinin kazanılmasında büyük bir rol oynamıştır.
Zorlu koşullara ve büyük kayıplara rağmen tarihe geçen 18 Mart Çanakkale Zaferinin anlamı ve önemi geçmişten günümüze unutulmayacak izler bırakmıştır.
Her siperde ayrı bir destan başlatan askerlerimiz, düşmana karşı verdiği mukaddes mücadeleyi zaferle sonuçlandırdığında, dünya tarihinin zirve sayfalarına da "Çanakkale Geçilemez!" ilkesini bir daha silinmemek üzere yazdırmıştır.
Modern silahlarla donatılmış ordunun karşısında, bütün yokluklara ve imkansızlıklara rağmen kazanılmış bir zaferdir Çanakkale. Mustafa Kemal gibi bir büyük insanın tarih sahnesinde devleştiği, Seyit Onbaşının 215 okkalık gülle ile koca gemiyi sulara gömdüğü, Mehmet çavuşların, Nezahat onbaşıların destanlaştığı, Kurşunların havada çarpıştığı, Türk'ün kahramanlığının resmi bir vesika olduğu savaştır Çanakkale….
O sene memleketteki liselerin ve üniversitelerin çoğu mezun verememiş çünkü hepsi savaşta şehit olmuşlardır. Mustafa Kemal Paşa'nın dediği gibi savaşmaya değil ölmeye gelmiş bir millet ve tamamen çıkar amaçlı işgale gelmiş bir ordu. Karşıdan bakıldığında garip ama sonucu tamamen gerçektir. Çanakkale’de, yüz binlerce vatan evladı, bu vatan toprağını işgalcilere karşı savunmak üzere cepheye çağrılmıştır. Çanakkale’de eğer amaç vatan savunmasıysa, amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyse amaç, buna sadece savaş diyemeyiz. Amacımız da geçmişteki savaşların sadece zaferleriyle mutlu olmak değil, böylesi anlamlı bir zaferi gelecek nesillere aktarmak olmalıdır.
GELDİLER, GÖRDÜLER VE DÖNDÜLER…
Evet Geldiler, bu sefer topyekun geldiler. Gemileriyle, toplarıyla, tüfekleriyle, neferleriyle geldiler. Evet, Gördüler, o asil ruhu gördüler, çelik ve barutun; inanç, iman ve azim karşısında yenik düştüğünü gördüler, ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhunu gördüler. Evet, Döndüler, varlığın yokluğa, maddiyatın maneviyata, sömürgeciliğin bağımsızlığa yenilmesiyle döndüler.
Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere, Ey Aziz Şehitler, Bayraklar memleket ufkunu baştanbaşa donatıyorsa bugün, siz düşmana göğsünüzü siper ettiğiniz içindir. Şimdi her 18 Mart geldiğinde, başımız minnetle eğilirken; övünç ve gururla doluyor göğsümüz. Aziz hatıranızı gururla, rahmetle ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz Şaad Olsun…”dedi.











