Tacettin DURMUŞ / KARS
Çalkın, Kafkas Üniversitesi Ahmet Arslan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen anma programında Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliey’in ardından yaptığı konuşmada, Azerbaycan - Türkiye dostluğunun ve kardeşliğinin önemine vurgu yaptı.
Bu dostluğun ve kardeşliğin sözde bir kardeşlikten ibaret olmadığına da dikkat çeken Çalkın, tüm dünya devletlerinin buna şahit olduğunu vurgulayarak, bu kardeşliğin Karabağ Zaferini ve yeniden dirilişi de beraberinde getirdiğinin altını çizdi.
Artık yanı başımızda kardeşlerimizi katleden katiller karşısında sus pus bir Türkiye olmadığı da ifade eden Adem Çalkın “Artık eli kolu bağlı bir Azerbaycan yok. Bundan böyle Güçlü Türkiye güçlü ve Azerbaycan var!”dedi.
Azerbaycan Türklerinin yıllarca özgürlük ve bağımsızlık savaşı verdiğini de hatırlatan AK Parti Kars il Başkanı Adem Çalkın, “Bugün bu salonda bizlerin bir araya gelmesine vesile olan 20 Yanvar şehitlerimizi anmak üzere burada toplandık. Tüm şehitlerimizi rahmetle anarken gazilerimize şifalar diliyor. Ailelerine ve tüm Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum. Ruhları şad makamları âli olsun.
20 Yanvar (Ocak) 1990, Azerbaycan halkı için istiklâl yolunda acı ve şerefli bir gündür.
20 Yanvar (Ocak) 1990, Azerbaycan halkının âzadlık için kızıl kanla yazdığı bir tarihtir.
20 Yanvar (Ocak) 1990, Azerbaycan halkının tarihinde sadece ağıt ve acı ile değil, bunun da ötesinde şan ve şerefle hatırlanacak bir gündür.
Yıllarca özgürlük ve bağımsızlık savaşı veren Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Sovyetler Birliğine ve Kızıl Orduya rağmen bağımsızlık mücadelesini baskın bir biçimde sürdürmeye devam etmişlerdir. Amaç;
Sovyetlerden ayrılmak ve Sovyetlerin, Ermenistan’a verdiği Azerbaycan topraklarının geri alınmasının mücadelesi idi. Yani İstiklal ve istikbal mücadelesiydi.
Milyonlarca Bilinçli ve hürriyetine susamış halk 17 Ocak günü Azatlık meydanını doldurdu.
AZADLIK, AZADLIK nidaları ile haykırıyorlardı. Fakat 20 Ocak günü Sovyet silahları Azerbaycan Türk’ünün üzerine ölüm yağdırdı.
can’a 65 bin, Rus askeri girmişti. Şehitler, yaralananlar, tutuklananlar, Azerbaycan Türk’ünü yıldıramadı. Şehitlerini karanfillere sararak bağıllarına bastı! Al bayrağı Bakü’nün tepesine çekti!
Bayrak bir defa dikilmişti ve artık onu hiçbir güç indiremeyecekti. O gün Sovyet Başbakan birinci yardımcısı Haydar Aliyev de harekete ve Halk Cephesine çok büyük destek veriyor, sebep olanları büyük bir cesaretle lanetliyordu.
Sonunda Haydar Aliyev, tüm Sovyetler Birliğinin başına geçecek bir konuma yükselmişken, her şeyi bir kenara bırakarak, ülkesi Azerbaycan’ın istiklali ve istikbali için ülkesine dönüyordu. Haydar Aliyev, açık ve gizli Rus baskılarına rağmen ülkesinin kalkınması için büyük gayretlerle Azerbaycan’ı Kafkasların parlayan yıldızı haline getirdi. Azerbaycan’a Dünyada prestijli bir yer edindirdi. Siyasi yapılanması, ekonomik kalkınmışlığı, silahlı kuvvetlerinin oldukça güçlenmesini sağladı.
Sayın İlham Aliyev, bayrağı teslim aldığı günden bu yana ülkenin stratejik ve kritik konumunu daima ön planda tutarak, Hazar ve Şahdeniz Petrogazının sağladığı avantajları da iyi değerlendirerek 30 yıl içinde Azerbaycan’ı, Sovyetlerden ayrılan cumhuriyetlerin en gelişmişi haline getirdi.
İlham Aliyev ülke kalkınmışlığına verdiği önem kadar, milli hassasiyeti yüksek Azerbaycan Türkünü, milli birlik ve milli şuur açısından da güçlendirdi. Son minvalde 27 Eylül 2020 günü Ermenilerin başlattığı hain saldırıya, hazırlıklı olan kahraman Azerbaycan silahlı kuvvetleri, başta İlham Aliyev olmak üzere öyle bir ders verildi ki Ermenistan’ın beli kırıldı.
Allah’a hamdolsun bu gün Azerbaycan’ın nurlanmış şehidleri, onurlanmış gazileri, kahraman halkı ve ‘KARABAĞ AZERBAYCAN’dır diyen; Âli başkomutanı İlham Aliyev ile Azerbaycan öz parçası olan Karabağ’ına kavuşmuştur. 44 gün süren savaşta Ermeni güçleri çok büyük kayıplar verdiler. 8 Kasım zafer günü Azerbaycan Türkünün, 20 Yanvar kanlı gününü de, Dış destekli Hocalı soykırımını da ve daha birçok acıları gerilerde bıraktı.
Ancak nesiller boyu karanfillerin ağladığı o gece unutulmayacaktır. Ellerine geçen en küçük fırsatta tıpkı Ecdadımıza yaptıkları gibi Haçlıların hain saldırılarına ve insanlık dışı muamelelerine tarih şahitlik etmiştir. Ancak emperyalist siyonist İslam düşmanı Türk düşmanı bu zalimlere karşı tarihimizin bize öğrettiklerinden dersimizi alıp. Kardeşliğimize ve bağımsızlığımıza sonuna kadar sahip çıkaçağız.
Zalimlerin zulmünü hiç bir zaman unutmayacağız. Unutturmayacağız! Her fırsatta ve Uluslararası platformlarda Sn Cumhurbaşkanımız başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin kardeş ülke Azerbaycan'ı haklı davasında yalnız bırakmasının söz konusu olmayacağını bildirerek Azerbaycan’ı ve Azerbaycan Halkını yalnız bırakmadı. Her fırsatta İki devlet bir millet anlayışıyla birlik ve beraberlik içerisinde dosta düşmana en üst perdeden gerekli Mesajlar verildi.
Bu kardeşliğimiz Liderlerimizin öncülüğünde Allah’ın izniyle bakidir. Tüm İslam ülkelerine örnek; İki liderin bizlere gençlerimize ve tek vücut olan milletimize bırakacakları en büyük eser hiç şüphe yok kardeşliğimizdir. Bu kardeşlik sözde bir kardeşlikten de ibaret değildir. Tüm dünya devletleri buna şahit olmuştur. Bu kardeşlik Zaferi getirmiştir. Yeniden Dirilişi getirmiştir. Bir daha hiç bir soysuzun namahremimize dokunamayacağını! Teşebbüs edenin elini, belini nasıl kıracağımızın ispatı olmuştur. Artık yanı başımızda kardeşlerimizi katleden Katiller karşısında sus pus bir Türkiye yok. Eli kolu bağlı bir Azerbaycan yok. Bundan böyle Güçlü Türkiye güçlü Azerbaycan var! Huzurlarınızda iki büyük devlet adamına başkomutanlara saygılarımı hürmetlerimi arz ediyorum. Dünya döndükçe gücümüz baki kılıcımız keskin olsun inşallah.
Rabbim tüm İslam alemini, peygamber övgüsü ile şereflenen bu Necip milleti, kardeşliğimizin baki olduğu Can Azerbaycan’ı muhafaza eylesin iç ve dış düşmanlara fırsat vermesin.
Bu duygu ve düşüncelerle Bedir’den günümüze İslam uğruna bayrak uğruna vatan ve millet uğruna canlarını feda eden tüm şühedaya Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. Bizleri hiç bir zaman yalnız bırakmayan kardeşliğimizin Kars’taki hamisi olan kıymetli dostum ağabeyim Azerbaycan Kars Baş Konsolosu Sayın Nuri Guliyev’e de ayrıca teşekkürlerimi arz ediyor. ‘Azadlık verilmez, alınır; kan pahasıyla’ Diyen kahraman ve Aziz Azerbaycan’ı siz değerli Konsolosumuzun şahsında selamlıyor saygılarımı sunuyorum…” dedi.
Çalkın, Kafkas Üniversitesi Ahmet Arslan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen anma programında Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliey’in ardından yaptığı konuşmada, Azerbaycan - Türkiye dostluğunun ve kardeşliğinin önemine vurgu yaptı.
Bu dostluğun ve kardeşliğin sözde bir kardeşlikten ibaret olmadığına da dikkat çeken Çalkın, tüm dünya devletlerinin buna şahit olduğunu vurgulayarak, bu kardeşliğin Karabağ Zaferini ve yeniden dirilişi de beraberinde getirdiğinin altını çizdi.
Artık yanı başımızda kardeşlerimizi katleden katiller karşısında sus pus bir Türkiye olmadığı da ifade eden Adem Çalkın “Artık eli kolu bağlı bir Azerbaycan yok. Bundan böyle Güçlü Türkiye güçlü ve Azerbaycan var!”dedi.
Azerbaycan Türklerinin yıllarca özgürlük ve bağımsızlık savaşı verdiğini de hatırlatan AK Parti Kars il Başkanı Adem Çalkın, “Bugün bu salonda bizlerin bir araya gelmesine vesile olan 20 Yanvar şehitlerimizi anmak üzere burada toplandık. Tüm şehitlerimizi rahmetle anarken gazilerimize şifalar diliyor. Ailelerine ve tüm Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum. Ruhları şad makamları âli olsun.
20 Yanvar (Ocak) 1990, Azerbaycan halkı için istiklâl yolunda acı ve şerefli bir gündür.
20 Yanvar (Ocak) 1990, Azerbaycan halkının âzadlık için kızıl kanla yazdığı bir tarihtir.
20 Yanvar (Ocak) 1990, Azerbaycan halkının tarihinde sadece ağıt ve acı ile değil, bunun da ötesinde şan ve şerefle hatırlanacak bir gündür.
Yıllarca özgürlük ve bağımsızlık savaşı veren Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Sovyetler Birliğine ve Kızıl Orduya rağmen bağımsızlık mücadelesini baskın bir biçimde sürdürmeye devam etmişlerdir. Amaç;
Sovyetlerden ayrılmak ve Sovyetlerin, Ermenistan’a verdiği Azerbaycan topraklarının geri alınmasının mücadelesi idi. Yani İstiklal ve istikbal mücadelesiydi.
Milyonlarca Bilinçli ve hürriyetine susamış halk 17 Ocak günü Azatlık meydanını doldurdu.
AZADLIK, AZADLIK nidaları ile haykırıyorlardı. Fakat 20 Ocak günü Sovyet silahları Azerbaycan Türk’ünün üzerine ölüm yağdırdı.
can’a 65 bin, Rus askeri girmişti. Şehitler, yaralananlar, tutuklananlar, Azerbaycan Türk’ünü yıldıramadı. Şehitlerini karanfillere sararak bağıllarına bastı! Al bayrağı Bakü’nün tepesine çekti!
Bayrak bir defa dikilmişti ve artık onu hiçbir güç indiremeyecekti. O gün Sovyet Başbakan birinci yardımcısı Haydar Aliyev de harekete ve Halk Cephesine çok büyük destek veriyor, sebep olanları büyük bir cesaretle lanetliyordu.
Sonunda Haydar Aliyev, tüm Sovyetler Birliğinin başına geçecek bir konuma yükselmişken, her şeyi bir kenara bırakarak, ülkesi Azerbaycan’ın istiklali ve istikbali için ülkesine dönüyordu. Haydar Aliyev, açık ve gizli Rus baskılarına rağmen ülkesinin kalkınması için büyük gayretlerle Azerbaycan’ı Kafkasların parlayan yıldızı haline getirdi. Azerbaycan’a Dünyada prestijli bir yer edindirdi. Siyasi yapılanması, ekonomik kalkınmışlığı, silahlı kuvvetlerinin oldukça güçlenmesini sağladı.
Sayın İlham Aliyev, bayrağı teslim aldığı günden bu yana ülkenin stratejik ve kritik konumunu daima ön planda tutarak, Hazar ve Şahdeniz Petrogazının sağladığı avantajları da iyi değerlendirerek 30 yıl içinde Azerbaycan’ı, Sovyetlerden ayrılan cumhuriyetlerin en gelişmişi haline getirdi.
İlham Aliyev ülke kalkınmışlığına verdiği önem kadar, milli hassasiyeti yüksek Azerbaycan Türkünü, milli birlik ve milli şuur açısından da güçlendirdi. Son minvalde 27 Eylül 2020 günü Ermenilerin başlattığı hain saldırıya, hazırlıklı olan kahraman Azerbaycan silahlı kuvvetleri, başta İlham Aliyev olmak üzere öyle bir ders verildi ki Ermenistan’ın beli kırıldı.
Allah’a hamdolsun bu gün Azerbaycan’ın nurlanmış şehidleri, onurlanmış gazileri, kahraman halkı ve ‘KARABAĞ AZERBAYCAN’dır diyen; Âli başkomutanı İlham Aliyev ile Azerbaycan öz parçası olan Karabağ’ına kavuşmuştur. 44 gün süren savaşta Ermeni güçleri çok büyük kayıplar verdiler. 8 Kasım zafer günü Azerbaycan Türkünün, 20 Yanvar kanlı gününü de, Dış destekli Hocalı soykırımını da ve daha birçok acıları gerilerde bıraktı.
Ancak nesiller boyu karanfillerin ağladığı o gece unutulmayacaktır. Ellerine geçen en küçük fırsatta tıpkı Ecdadımıza yaptıkları gibi Haçlıların hain saldırılarına ve insanlık dışı muamelelerine tarih şahitlik etmiştir. Ancak emperyalist siyonist İslam düşmanı Türk düşmanı bu zalimlere karşı tarihimizin bize öğrettiklerinden dersimizi alıp. Kardeşliğimize ve bağımsızlığımıza sonuna kadar sahip çıkaçağız.
Zalimlerin zulmünü hiç bir zaman unutmayacağız. Unutturmayacağız! Her fırsatta ve Uluslararası platformlarda Sn Cumhurbaşkanımız başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin kardeş ülke Azerbaycan'ı haklı davasında yalnız bırakmasının söz konusu olmayacağını bildirerek Azerbaycan’ı ve Azerbaycan Halkını yalnız bırakmadı. Her fırsatta İki devlet bir millet anlayışıyla birlik ve beraberlik içerisinde dosta düşmana en üst perdeden gerekli Mesajlar verildi.
Bu kardeşliğimiz Liderlerimizin öncülüğünde Allah’ın izniyle bakidir. Tüm İslam ülkelerine örnek; İki liderin bizlere gençlerimize ve tek vücut olan milletimize bırakacakları en büyük eser hiç şüphe yok kardeşliğimizdir. Bu kardeşlik sözde bir kardeşlikten de ibaret değildir. Tüm dünya devletleri buna şahit olmuştur. Bu kardeşlik Zaferi getirmiştir. Yeniden Dirilişi getirmiştir. Bir daha hiç bir soysuzun namahremimize dokunamayacağını! Teşebbüs edenin elini, belini nasıl kıracağımızın ispatı olmuştur. Artık yanı başımızda kardeşlerimizi katleden Katiller karşısında sus pus bir Türkiye yok. Eli kolu bağlı bir Azerbaycan yok. Bundan böyle Güçlü Türkiye güçlü Azerbaycan var! Huzurlarınızda iki büyük devlet adamına başkomutanlara saygılarımı hürmetlerimi arz ediyorum. Dünya döndükçe gücümüz baki kılıcımız keskin olsun inşallah.
Rabbim tüm İslam alemini, peygamber övgüsü ile şereflenen bu Necip milleti, kardeşliğimizin baki olduğu Can Azerbaycan’ı muhafaza eylesin iç ve dış düşmanlara fırsat vermesin.
Bu duygu ve düşüncelerle Bedir’den günümüze İslam uğruna bayrak uğruna vatan ve millet uğruna canlarını feda eden tüm şühedaya Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. Bizleri hiç bir zaman yalnız bırakmayan kardeşliğimizin Kars’taki hamisi olan kıymetli dostum ağabeyim Azerbaycan Kars Baş Konsolosu Sayın Nuri Guliyev’e de ayrıca teşekkürlerimi arz ediyor. ‘Azadlık verilmez, alınır; kan pahasıyla’ Diyen kahraman ve Aziz Azerbaycan’ı siz değerli Konsolosumuzun şahsında selamlıyor saygılarımı sunuyorum…” dedi.