Tacettin DURMUŞ
DEVA Partisi Kars İl Başkanı Güven Özen, 15 Ocak Pazar Günü Ankara’da gerçekleştirilen lansman toplantısında, 22 eylem planını kamuoyuna dikkatine sunduklarını söyledi.
Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen’in bugün Kars’ta bulunduğunu söyleyen Güven Özen “Bugün Kars’ta Genel Başkan Yardımcımız aramızda. Biz Deva Partisi olarak kurulduğumuz günden beri neler yapacağımız konusunda söylemsel değil eylemsel bir şekilde yazılı bir şekilde eylem planlarımızı hazırlamaya başlamıştık ve tamamladık. Bunu da bütün Türkiye’ye ilan ettik. Bunlardan bir tanesi de eğitim alanında yapılacak olan çalışmalardı. Türkiye’deki eğitim sorunu var. Malumunuz ilimizde de bu sorun günden güne büyümektedir. Mevcut eğitim sisteminin bize getirmiş olduğu zorlukların ve bizlerden götürdüklerinin farkındayız. Bunun için de bir çaba sarf ediyoruz. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Ergen’in de vermiş olduğu bilgiler ve öneriler ışığında bu sorunların kökten ve temelinden çözümüne başlayarak, Türkiye’nin gerçekten eğitim anlamında Avrupa ülkeleriyle yarışacak bir noktaya geleceğine inanıyoruz.” dedi.
MUSTAFA ERGEN, “EYLEM PLANIMIZ, ÜLKEMİZİN KANAYAN YARALARINDAN BİRİ OLAN EĞİTİME DEVA OLACAK”
İl Başkanı Güven Özen’in selamlama konuşmasının ardından söz alan DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen, partisinin 22 Eylem planı hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplardı.
Ergen, başta ülkemizin kanayan yaralarından biri olan eğitime DEVA olacak çözümleri Kars’ta da bir bir sıralayarak partisinin eğitime önem veren bir parti olduğuna vurgu yaptı.
Kars ile birlikte Ardahan ve Iğdır’da da DEVA partisinin Türkiye’ye ‘Deva’ olacak eylem planlarını anlatacaklarını belirten Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu ay Kars, Ardahan ve Iğdır’da saha gezilerindeyiz. 22 tane eylem planı açıkladık, tarımdan başladık eğitimde bitirdik. Eğitim politikaları olarak da hem yükseköğretimi hem de genel eğitimi içine alan kapsamlı bir eğitim reformunu hazırladığımız eylem planını geçtiğimiz Pazar günü sunduk. Eğitime önem veren bir partiyiz ve eğitimin ana gündemimiz olmasını istiyoruz. Bunun başlıca sebebi eğer biz ülke olarak kalkınmak istiyorsak, ülke olarak ortak hedef tuzağından çıkmak istiyorsak, beşeri sermayemizi, genç nüfusumuzu doğru ve nitelikli bir eğitim sistemi ile bir araya getirmemiz gerekiyor.
BİZ TOPYEKÛN BİR KALKINMAYI HEDEFLİYORUZ
Eğitimi angarya olarak görmüyoruz. ‘Eğitimi gençleri meşgul edelim ve istihdam piyasasından uzak kalsınlar ve onlara sağlayamadığımız istihdam piyasasında uzak dursunlar’ şeklinde de görmek istemiyoruz. Biz topyekûn bir kalkınmayı hedefliyoruz. Onun için de 22 tane eylem planı hazırladık ve bu 22 eylem planında kalkınma, ekonomi, eğitim, adalet, tarım eylem planıyla bu ülkemize gerçekten yeni dünyanın rekabetçi dünyanın bir parçası yapmak istiyoruz. Bu bütün dünyanın önündeki bir ödevdir. Açıkçası dünya değişiyor. Girişimcilik temelli teknoloji temelli yepyeni dünyanın içindeyiz. Bu devinimler yüz yılda bir oluyor işte yüz yıl önce işte 250 ile 100 yıl arasında sanayi devrimi geldi. Biz geriden geldik bu toplumun gerisinden başladık. Şu anda girişimcilik devriminin içindeyiz yeni aktörler ortaya çıkıyor, yeni kutuplar ortaya çıkıyor ve biz bunu da görüyoruz. Açıkçası bakın Çin ile Amerika arasında teknoloji savaşı var. İşte Ukrayna’da Rusya arasında savaş çıktı, İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrıldı. Bunların hepsi bunların emareleri eğer siz bunları doğru okuyamazsanız, doğru hazırlık yapamazsanız açıkçası yine diğer ülkeleri takip eden bir noktaya geleceğiz. Bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz.
ARTIK A ÜLKESİNDEN VEYA B ÜLKESİNDEN ALABİLECEĞİMİZ BİR EĞİTİM SİSTEMİ DE YOK
Bunun için de artık eskisi gibi A ülkesinden veya B ülkesinden alabileceğimiz bir eğitim sistemi de yok. Kendi eğitim sistemimizi en rekabetçi şekilde tasarlamamız lazım. Çünkü o ülkelerde bunu tasarlıyor. Şu anda o ülkeler kendini reform etmeye çalışıyor. Onlarda biliyor ki eğitim sistemlerinde sorun var. K 12 sisteminde sorun var, yüksek öğretimlerinde sorun var. Yeni dünyaya ayak uydurmaya çalışıyorlar. Bugün üniversite mezunu olmayan bir kişi aldığı bir dersle işe girebiliyor ve bu ders uzaktan da olabiliyor, yani öğretmene, öğrenciye, okula ihtiyacı olmadan. Siz böyle bir dünyada üniversiteleri reforme etmeniz gerekiyor. Üniversitenin yeni dünyaya hazırlanması gerekiyor ve biz yükseköğretim eylem planımızda hayat boyu eğitimi getiriyoruz. Yani biz üniversitelerin artık böyle diploma alınıp mezunlar gününde uğranacak bir yer değil sürekli uğranacak, bir sertifika programıyla, bir yüksek lisansla bir başka programla her yaşta gidebileceğiniz yer mesleğinizi zenginleştireceğiniz ya da yeni meslek edineceğiniz bir hale gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda 200'e yakın üniversitemiz var ama üniversite sıralamalarımız gittikçe aşağı düşüyor yani ilk 100’ü kimse konuşmuyor 300’lerden 400’lerden 500 ve 1000’lere iniyor. Bu ülke için bir faciadır. Biz burada İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 1700’lerde kurulan en eski mühendislik fakültesini ilk 50’lere bir üniversite veremiyorsak bu bizim sorunumuz ve ayıbımızdır. Onun için biz yüksek öğretim eylem planıyla başladık ve ilk hedefimiz hem ilk 100’e üniversite sokmak hem de üniversiteleri hayat boyu açılan, halka açılan bir hale getirmek.
GENÇ İŞSİZLİĞİMİZİN ÇOK OLDUĞU BİR TOPLUMDAYIZ
Genç işsizliğimizin çok olduğu bir toplumdayız, çocuklarımız artık evlerde yani evlerde anneleriyle babalarıyla hayatlarını sürdürüyorlar, ev gençliği diye bir katman var aslında. Evde işte üniversitesine mezuniyetini tamamlamış işe girememiş bir katman evde yaşlanıyor, onlar için yeniden beceri kurslarının açılması gerektiğini düşünüyoruz ve bu beceri kurslarına gidişine servis masrafına kadar devlet olarak bizi desteklemek istiyoruz. Bunların hepsi bir aksiyon, burada 50 tane aksiyon var yani aksiyona baktığınız zaman işte ne yapacağımız, nasıl yapacağımız, hangi gün yapacağımız, eğitim eylem planında 500 tane aksiyon var. İşte 22 tane eylem planı var toplam 5 bini geçmiş durumda ve bunların hepsi hangi kuruluşun ne yapacağı hangi idari düzenlemeyi hangi yasal düzenlemeyi yapacağına kadar var. Bu partimizin gerçekten iyi bir çalışması ve bu 6’lı masaya da olduğu gibi verildi. Hatta şu andaki hükümete de verildi, bakanlara ve milletvekillerine de gönderiliyor. Bunları hazırlarken herkesle konuşuyoruz.
HERKESİN KAPISINI ÇALIYORUZ
Herkesin kapısını çalıyoruz DEVA Partisi olarak da şöyle bir lüksümüz var; kimse hayır demiyor, her türlü sivil toplum kuruluşundan destek alıyoruz, her türlü akademisyenlerin destek alıyoruz, iş adamından destek alıyoruz, düşünürden destek alıyoruz ve bir araya getirdiğimiz raporlarda gerçekten hani bunların %60’ı %70’ini yapmak bile Türkiye’yi uçuracak hususlardır. Şimdi de bunların artık sahada duyulmasını ve daha çok içselleştirilmesini istiyoruz. Örneğin biz 3 - 18 yaş arasındakiler için başlattığımız eğitim destek banka kartı projemiz var. Biliyorsunuz bedava kitap var şu anda, bedava kitap var ama hani kırtasiye masrafı da oluyor bazı çocukların bazı çocukların da ayakkabıları olmuyor terlikle okula geliyorlar, bazı çocukların servis masrafı oluyor. Biz Milli Eğitim Bakanlığının altyapısını değiştirerek tamamen finansal teknolojiler adı altında 3 yaşından itibaren herkese bir tane banka kartı vermek istiyoruz. 18 yaşına kadar anne bu kartı kullanacak eğer çocuğun kırtasiye masrafı varsa bu masraf TL miktarı olarak oraya yüklenecek ve etrafındaki kırtasiyeden satın alacaklar. Artık merkezi kitapları da ücretsiz vermek istemiyoruz artık çocukların parasını yatıracağız o kartlara o kartla kitaplarını alacaklar. Hem ekonomiyi kalkındıracağız hem de kimin neye eksiği varsa onu tespit edeceğiz, bunu da Milli Eğitim Bakanlığı'nın tamamen veriye dayalı dijitalleşen bir altyapıyla yapacağız. Eğer Kars'ın herhangi bir köyünde bir çocuğun işte giyime ihtiyacı varsa onunla ilgili 100 tane parametreyi başka bir köyde, başka bir ilde çıkartabiliriz. Zaten toplum olarak sosyal desteğimiz var sorun sosyal desteğin verimli verilmemesi. Bazı kişi 10 yerden alıyor bazı kişiye hiçbir yerden alamıyor, ulaşamıyor. Ama siz bunu veriye dayalı yaptığınız zaman herkese adaletli bir şekilde herkese eşitlikli bir şekilde ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.”
DEVA Partisi Kars İl Başkanı Güven Özen, 15 Ocak Pazar Günü Ankara’da gerçekleştirilen lansman toplantısında, 22 eylem planını kamuoyuna dikkatine sunduklarını söyledi.
Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen’in bugün Kars’ta bulunduğunu söyleyen Güven Özen “Bugün Kars’ta Genel Başkan Yardımcımız aramızda. Biz Deva Partisi olarak kurulduğumuz günden beri neler yapacağımız konusunda söylemsel değil eylemsel bir şekilde yazılı bir şekilde eylem planlarımızı hazırlamaya başlamıştık ve tamamladık. Bunu da bütün Türkiye’ye ilan ettik. Bunlardan bir tanesi de eğitim alanında yapılacak olan çalışmalardı. Türkiye’deki eğitim sorunu var. Malumunuz ilimizde de bu sorun günden güne büyümektedir. Mevcut eğitim sisteminin bize getirmiş olduğu zorlukların ve bizlerden götürdüklerinin farkındayız. Bunun için de bir çaba sarf ediyoruz. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Ergen’in de vermiş olduğu bilgiler ve öneriler ışığında bu sorunların kökten ve temelinden çözümüne başlayarak, Türkiye’nin gerçekten eğitim anlamında Avrupa ülkeleriyle yarışacak bir noktaya geleceğine inanıyoruz.” dedi.
MUSTAFA ERGEN, “EYLEM PLANIMIZ, ÜLKEMİZİN KANAYAN YARALARINDAN BİRİ OLAN EĞİTİME DEVA OLACAK”
İl Başkanı Güven Özen’in selamlama konuşmasının ardından söz alan DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen, partisinin 22 Eylem planı hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplardı.
Ergen, başta ülkemizin kanayan yaralarından biri olan eğitime DEVA olacak çözümleri Kars’ta da bir bir sıralayarak partisinin eğitime önem veren bir parti olduğuna vurgu yaptı.
Kars ile birlikte Ardahan ve Iğdır’da da DEVA partisinin Türkiye’ye ‘Deva’ olacak eylem planlarını anlatacaklarını belirten Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu ay Kars, Ardahan ve Iğdır’da saha gezilerindeyiz. 22 tane eylem planı açıkladık, tarımdan başladık eğitimde bitirdik. Eğitim politikaları olarak da hem yükseköğretimi hem de genel eğitimi içine alan kapsamlı bir eğitim reformunu hazırladığımız eylem planını geçtiğimiz Pazar günü sunduk. Eğitime önem veren bir partiyiz ve eğitimin ana gündemimiz olmasını istiyoruz. Bunun başlıca sebebi eğer biz ülke olarak kalkınmak istiyorsak, ülke olarak ortak hedef tuzağından çıkmak istiyorsak, beşeri sermayemizi, genç nüfusumuzu doğru ve nitelikli bir eğitim sistemi ile bir araya getirmemiz gerekiyor.
BİZ TOPYEKÛN BİR KALKINMAYI HEDEFLİYORUZ
Eğitimi angarya olarak görmüyoruz. ‘Eğitimi gençleri meşgul edelim ve istihdam piyasasından uzak kalsınlar ve onlara sağlayamadığımız istihdam piyasasında uzak dursunlar’ şeklinde de görmek istemiyoruz. Biz topyekûn bir kalkınmayı hedefliyoruz. Onun için de 22 tane eylem planı hazırladık ve bu 22 eylem planında kalkınma, ekonomi, eğitim, adalet, tarım eylem planıyla bu ülkemize gerçekten yeni dünyanın rekabetçi dünyanın bir parçası yapmak istiyoruz. Bu bütün dünyanın önündeki bir ödevdir. Açıkçası dünya değişiyor. Girişimcilik temelli teknoloji temelli yepyeni dünyanın içindeyiz. Bu devinimler yüz yılda bir oluyor işte yüz yıl önce işte 250 ile 100 yıl arasında sanayi devrimi geldi. Biz geriden geldik bu toplumun gerisinden başladık. Şu anda girişimcilik devriminin içindeyiz yeni aktörler ortaya çıkıyor, yeni kutuplar ortaya çıkıyor ve biz bunu da görüyoruz. Açıkçası bakın Çin ile Amerika arasında teknoloji savaşı var. İşte Ukrayna’da Rusya arasında savaş çıktı, İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrıldı. Bunların hepsi bunların emareleri eğer siz bunları doğru okuyamazsanız, doğru hazırlık yapamazsanız açıkçası yine diğer ülkeleri takip eden bir noktaya geleceğiz. Bu fırsatı kaçırmak istemiyoruz.
ARTIK A ÜLKESİNDEN VEYA B ÜLKESİNDEN ALABİLECEĞİMİZ BİR EĞİTİM SİSTEMİ DE YOK
Bunun için de artık eskisi gibi A ülkesinden veya B ülkesinden alabileceğimiz bir eğitim sistemi de yok. Kendi eğitim sistemimizi en rekabetçi şekilde tasarlamamız lazım. Çünkü o ülkelerde bunu tasarlıyor. Şu anda o ülkeler kendini reform etmeye çalışıyor. Onlarda biliyor ki eğitim sistemlerinde sorun var. K 12 sisteminde sorun var, yüksek öğretimlerinde sorun var. Yeni dünyaya ayak uydurmaya çalışıyorlar. Bugün üniversite mezunu olmayan bir kişi aldığı bir dersle işe girebiliyor ve bu ders uzaktan da olabiliyor, yani öğretmene, öğrenciye, okula ihtiyacı olmadan. Siz böyle bir dünyada üniversiteleri reforme etmeniz gerekiyor. Üniversitenin yeni dünyaya hazırlanması gerekiyor ve biz yükseköğretim eylem planımızda hayat boyu eğitimi getiriyoruz. Yani biz üniversitelerin artık böyle diploma alınıp mezunlar gününde uğranacak bir yer değil sürekli uğranacak, bir sertifika programıyla, bir yüksek lisansla bir başka programla her yaşta gidebileceğiniz yer mesleğinizi zenginleştireceğiniz ya da yeni meslek edineceğiniz bir hale gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda 200'e yakın üniversitemiz var ama üniversite sıralamalarımız gittikçe aşağı düşüyor yani ilk 100’ü kimse konuşmuyor 300’lerden 400’lerden 500 ve 1000’lere iniyor. Bu ülke için bir faciadır. Biz burada İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 1700’lerde kurulan en eski mühendislik fakültesini ilk 50’lere bir üniversite veremiyorsak bu bizim sorunumuz ve ayıbımızdır. Onun için biz yüksek öğretim eylem planıyla başladık ve ilk hedefimiz hem ilk 100’e üniversite sokmak hem de üniversiteleri hayat boyu açılan, halka açılan bir hale getirmek.
GENÇ İŞSİZLİĞİMİZİN ÇOK OLDUĞU BİR TOPLUMDAYIZ
Genç işsizliğimizin çok olduğu bir toplumdayız, çocuklarımız artık evlerde yani evlerde anneleriyle babalarıyla hayatlarını sürdürüyorlar, ev gençliği diye bir katman var aslında. Evde işte üniversitesine mezuniyetini tamamlamış işe girememiş bir katman evde yaşlanıyor, onlar için yeniden beceri kurslarının açılması gerektiğini düşünüyoruz ve bu beceri kurslarına gidişine servis masrafına kadar devlet olarak bizi desteklemek istiyoruz. Bunların hepsi bir aksiyon, burada 50 tane aksiyon var yani aksiyona baktığınız zaman işte ne yapacağımız, nasıl yapacağımız, hangi gün yapacağımız, eğitim eylem planında 500 tane aksiyon var. İşte 22 tane eylem planı var toplam 5 bini geçmiş durumda ve bunların hepsi hangi kuruluşun ne yapacağı hangi idari düzenlemeyi hangi yasal düzenlemeyi yapacağına kadar var. Bu partimizin gerçekten iyi bir çalışması ve bu 6’lı masaya da olduğu gibi verildi. Hatta şu andaki hükümete de verildi, bakanlara ve milletvekillerine de gönderiliyor. Bunları hazırlarken herkesle konuşuyoruz.
HERKESİN KAPISINI ÇALIYORUZ
Herkesin kapısını çalıyoruz DEVA Partisi olarak da şöyle bir lüksümüz var; kimse hayır demiyor, her türlü sivil toplum kuruluşundan destek alıyoruz, her türlü akademisyenlerin destek alıyoruz, iş adamından destek alıyoruz, düşünürden destek alıyoruz ve bir araya getirdiğimiz raporlarda gerçekten hani bunların %60’ı %70’ini yapmak bile Türkiye’yi uçuracak hususlardır. Şimdi de bunların artık sahada duyulmasını ve daha çok içselleştirilmesini istiyoruz. Örneğin biz 3 - 18 yaş arasındakiler için başlattığımız eğitim destek banka kartı projemiz var. Biliyorsunuz bedava kitap var şu anda, bedava kitap var ama hani kırtasiye masrafı da oluyor bazı çocukların bazı çocukların da ayakkabıları olmuyor terlikle okula geliyorlar, bazı çocukların servis masrafı oluyor. Biz Milli Eğitim Bakanlığının altyapısını değiştirerek tamamen finansal teknolojiler adı altında 3 yaşından itibaren herkese bir tane banka kartı vermek istiyoruz. 18 yaşına kadar anne bu kartı kullanacak eğer çocuğun kırtasiye masrafı varsa bu masraf TL miktarı olarak oraya yüklenecek ve etrafındaki kırtasiyeden satın alacaklar. Artık merkezi kitapları da ücretsiz vermek istemiyoruz artık çocukların parasını yatıracağız o kartlara o kartla kitaplarını alacaklar. Hem ekonomiyi kalkındıracağız hem de kimin neye eksiği varsa onu tespit edeceğiz, bunu da Milli Eğitim Bakanlığı'nın tamamen veriye dayalı dijitalleşen bir altyapıyla yapacağız. Eğer Kars'ın herhangi bir köyünde bir çocuğun işte giyime ihtiyacı varsa onunla ilgili 100 tane parametreyi başka bir köyde, başka bir ilde çıkartabiliriz. Zaten toplum olarak sosyal desteğimiz var sorun sosyal desteğin verimli verilmemesi. Bazı kişi 10 yerden alıyor bazı kişiye hiçbir yerden alamıyor, ulaşamıyor. Ama siz bunu veriye dayalı yaptığınız zaman herkese adaletli bir şekilde herkese eşitlikli bir şekilde ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.”