Tacettin DURMUŞ
Kars’ın Susuz ilçesinde partinin ilçe başkanlığı önünde düzenlenen basın açıklamasında; yapılan tüm zamların derhal geri çekilmesi çağrısında bulunuldu.
Susuz Emek Partisi İlçe Yöneticisi Meltem Zeyrek tarafından okunan basın açıklamasında, elektrik, doğal gaz ve su kesintilerinden doğan bütün zararların karşılanması çağrısında da bulunuldu.
Zeyrek açıklamasında buna bağlı olarak ayrıca yoksul köylünün, borçlanan esnafın, tüm emekçilerin zararlarının da derhal karşılanması gerektiğini de dile getirdi.
Toplumun her kesiminin artık faturalarını ödeyemeyecek duruma geldiğini de söyleyen Susuz Emek Partisi İlçe Yöneticisi Meltem Zeyrek açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Yüksek elektrik ve doğalgaz fiyatlarıyla uyanan bizler artık bu faturaları ödeyecek güçte değiliz. Kullanım miktarına göre yüzde 52 ile yüzde127 oranında yapılan zamlar biz emekçileri elektrik gibi çarptı. Güya kademelendirdiler. Önce hanelerde ‘150 kilovata kadar zam yüzde 52! dediler. Halkın tepkisi karşısında tüketim oranını 210 kilowata çıkardıklarını söylediler. Ortalama bir Avrupa ülkesinde bir kaç günlük çalışma karşılığı o ülkenin yurttaşları ısınma giderleri ve elektrik faturalarını kolayca öderken biz Türkiye halkı elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemez, gıda ve temel tüketim maddelerine ulaşamaz olduk. Yurttaşlar üç beş enerji şirketinin borcunu sırtlanır oldu.
İlçemizde doğalgaz olmadığı için yüksek faturaların acısını biz Cilavuzlular çekmedik ama torbası 90 liradan kömürün karasına karışmıştı zamlar. Kömürün isini de pisini de iyi biliriz. Burada kömür fiyatları doğrudan döviz kuruna bağlıdır. Biz doların ne demek olduğunu kömür fiyatlarından biliriz.
Evlerimizde içi bir türlü dolmayan buzdolabımız ve televizyondan başka elektrikle çalışan alet yok neredeyse. Ütüyü rafa kaldırdık, çamaşır makinesini de kullanmaz olduk. Hala düğmesine basıp kapatmadığımız televizyonlarda AKP iktidarının sözcüleri, ‘zamları biz yapmıyoruz’ diyerek yalan söylüyorlar. Kim yapıyor zamları? İktidar koltuklarında kim oturuyorsa zamlara göz yuman ve yapan onlardır. AKP iktidarına sesleniyoruz: Zamları siz yaptınız, siz indireceksiniz.
Ete hasretiz, süte, bebek mamasına... Artık iyi giyinmek, evimize eşya almak, dinlenip tatil yapmak bırakın sıradan bir emekçiyi ülkenin çok büyük bir kesimi için lüks haline getirildi. Devlet kendi ürettiği elektriğin kilowatını özel şirketlere 32 kuruşa satarken, onlar bize 1 lira 37 kuruşa satıyorlar. Aynı elektriği sanayiye 1 lira 75 kuruştan satıyorlar. Bu durumda sanayi tekelleri bunun acısını halkın cebinden çıkarıyorlar.
20 yıldır iktidar olan AKP burjuva parlamentosunu, hukuku ve eğitimi rafa kaldırdı, kendi arka bahçesine çevirdi. Şimdi son haliyle tek adam diktatörlüğüne dönüşen iktidar özelleştirmediği bir tek kurum bırakmadı geride. Ne varsa sattı, özelleştirdi. Enerji bir ülkenin stratejik önceliği olması gerekirken sermayeye peşkeş çekildi.
Yokluk almış başını giderken saray yaptırmayı kendine hak görenler hepimizin aynı gemide olduğunu utanmadan söylüyorlar. Hayır! İşçi sınıfı ve emekçiler lüks kamaralarda, saraylarda sefa sürenlerle aynı gemide olamaz. Bizler aynı gemide değil o gemiyi yürüten makine dairesindeyiz. Keyif çatanlarla "evime nasıl ekmek götürürüm","çocuğuma sabah harçlık verebilecek miyim" kaygısını yaşayanlar aynı gemide olamaz.
Elektrik şirketlerinin toplamı 20 taneyken 47 milyon hane halkı bu 20 soyguncuya fahiş fiyatlarla fatura ödüyor. Zamanında dolar kuruyla emperyalist aracılara önceden borçlanan enerji şirketleri bataktaki durumlarını Türkiye halkının sırtına vuruyor. Kendi hazinesini hiç utanmadan, dolar spekülatörlerine taş çıkartırcasına boşaltan hırsızlar organizasyonu bizi geleceksizliğe itiyor.
Üretici köylü geçinemiyor, bölgemiz hayvancılık bölgesi. Süt üretiyor halkımız bir litre sütü mandıralara eylül ayından beri 2 lira 80 kuruştan veriyoruz. Soruyoruz. Marketlerde bir litre süt kaç liraya satılıyor? Samanın, yemin kilosu kaç liradan kaç liraya çıktı? 2 lira 80 kuruşa süt satan üretici bir kilo çeçili bir kilo kaşarı kaç liradan almak zorunda kalıyor. Süt ve et diyarı olan Kars'ımızda sofralarımız bu ürünlere hasret kaldı. Esnaf geçinemiyor, emekli kan ağlıyor, işsizlik baş belası olmaya devam ediyor.
Pazar yerinden sizlere sesleniyoruz, pazardan kaç kilo meyve, kaç kilo sebze alabiliyorsunuz? Fiyatlarını sorup elimiz boş evlerimize gidiyoruz. Pazar esnafına soruyoruz, o da dertli yüksek fiyattan aldığı ürünleri satamamaktan şikayetçidir.
Esnaf perişan, pazarcı perişan üretici perişan. Halkın alım gücü her geçen gün biraz daha düşüyor. Halk perişan! Akaryakıta elektriğe zam geldiğinde iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Yeter artık geçinmek istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz.
BİZLER EMEK PARTİSİ OLARAK DİYORUZ Kİ
Yoksulluk sınırının altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan haneler için doğal gaz, su, elektrik, telefon ve internet derhal ücretsiz olmalıdır.
Sadece elektrikte değil temel tüketim mallarında KDV ve ÖTV derhal kaldırılmalıdır.
Enerji tekelleri bu soygunun faturasını ödemelidir. Hem geçmişe dönük ödenen faturaların hem de şu an ki zararların karşılığını bu enerji tekelleri ve onların hissedarları ödemelidir. Bunlar için vergiler arttırılmalı servet vergisi uygulanmalıdır.
Yapılan tüm zamlar derhal geri alınmalıdır. Haksız bir biçimde faturalarla halktan alınanlar geri iade edilmelidir.
Elektrik, doğal gaz ve su kesintilerinden doğan bütün zararlar karşılanmalıdır. Buna bağlı olarak yoksul köylülüğün, borçlanan esnafın, tüm emekçilerin zararları derhal karşılanmalıdır.”
Kars’ın Susuz ilçesinde partinin ilçe başkanlığı önünde düzenlenen basın açıklamasında; yapılan tüm zamların derhal geri çekilmesi çağrısında bulunuldu.
Susuz Emek Partisi İlçe Yöneticisi Meltem Zeyrek tarafından okunan basın açıklamasında, elektrik, doğal gaz ve su kesintilerinden doğan bütün zararların karşılanması çağrısında da bulunuldu.
Zeyrek açıklamasında buna bağlı olarak ayrıca yoksul köylünün, borçlanan esnafın, tüm emekçilerin zararlarının da derhal karşılanması gerektiğini de dile getirdi.
Toplumun her kesiminin artık faturalarını ödeyemeyecek duruma geldiğini de söyleyen Susuz Emek Partisi İlçe Yöneticisi Meltem Zeyrek açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Yüksek elektrik ve doğalgaz fiyatlarıyla uyanan bizler artık bu faturaları ödeyecek güçte değiliz. Kullanım miktarına göre yüzde 52 ile yüzde127 oranında yapılan zamlar biz emekçileri elektrik gibi çarptı. Güya kademelendirdiler. Önce hanelerde ‘150 kilovata kadar zam yüzde 52! dediler. Halkın tepkisi karşısında tüketim oranını 210 kilowata çıkardıklarını söylediler. Ortalama bir Avrupa ülkesinde bir kaç günlük çalışma karşılığı o ülkenin yurttaşları ısınma giderleri ve elektrik faturalarını kolayca öderken biz Türkiye halkı elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemez, gıda ve temel tüketim maddelerine ulaşamaz olduk. Yurttaşlar üç beş enerji şirketinin borcunu sırtlanır oldu.
İlçemizde doğalgaz olmadığı için yüksek faturaların acısını biz Cilavuzlular çekmedik ama torbası 90 liradan kömürün karasına karışmıştı zamlar. Kömürün isini de pisini de iyi biliriz. Burada kömür fiyatları doğrudan döviz kuruna bağlıdır. Biz doların ne demek olduğunu kömür fiyatlarından biliriz.
Evlerimizde içi bir türlü dolmayan buzdolabımız ve televizyondan başka elektrikle çalışan alet yok neredeyse. Ütüyü rafa kaldırdık, çamaşır makinesini de kullanmaz olduk. Hala düğmesine basıp kapatmadığımız televizyonlarda AKP iktidarının sözcüleri, ‘zamları biz yapmıyoruz’ diyerek yalan söylüyorlar. Kim yapıyor zamları? İktidar koltuklarında kim oturuyorsa zamlara göz yuman ve yapan onlardır. AKP iktidarına sesleniyoruz: Zamları siz yaptınız, siz indireceksiniz.
Ete hasretiz, süte, bebek mamasına... Artık iyi giyinmek, evimize eşya almak, dinlenip tatil yapmak bırakın sıradan bir emekçiyi ülkenin çok büyük bir kesimi için lüks haline getirildi. Devlet kendi ürettiği elektriğin kilowatını özel şirketlere 32 kuruşa satarken, onlar bize 1 lira 37 kuruşa satıyorlar. Aynı elektriği sanayiye 1 lira 75 kuruştan satıyorlar. Bu durumda sanayi tekelleri bunun acısını halkın cebinden çıkarıyorlar.
20 yıldır iktidar olan AKP burjuva parlamentosunu, hukuku ve eğitimi rafa kaldırdı, kendi arka bahçesine çevirdi. Şimdi son haliyle tek adam diktatörlüğüne dönüşen iktidar özelleştirmediği bir tek kurum bırakmadı geride. Ne varsa sattı, özelleştirdi. Enerji bir ülkenin stratejik önceliği olması gerekirken sermayeye peşkeş çekildi.
Yokluk almış başını giderken saray yaptırmayı kendine hak görenler hepimizin aynı gemide olduğunu utanmadan söylüyorlar. Hayır! İşçi sınıfı ve emekçiler lüks kamaralarda, saraylarda sefa sürenlerle aynı gemide olamaz. Bizler aynı gemide değil o gemiyi yürüten makine dairesindeyiz. Keyif çatanlarla "evime nasıl ekmek götürürüm","çocuğuma sabah harçlık verebilecek miyim" kaygısını yaşayanlar aynı gemide olamaz.
Elektrik şirketlerinin toplamı 20 taneyken 47 milyon hane halkı bu 20 soyguncuya fahiş fiyatlarla fatura ödüyor. Zamanında dolar kuruyla emperyalist aracılara önceden borçlanan enerji şirketleri bataktaki durumlarını Türkiye halkının sırtına vuruyor. Kendi hazinesini hiç utanmadan, dolar spekülatörlerine taş çıkartırcasına boşaltan hırsızlar organizasyonu bizi geleceksizliğe itiyor.
Üretici köylü geçinemiyor, bölgemiz hayvancılık bölgesi. Süt üretiyor halkımız bir litre sütü mandıralara eylül ayından beri 2 lira 80 kuruştan veriyoruz. Soruyoruz. Marketlerde bir litre süt kaç liraya satılıyor? Samanın, yemin kilosu kaç liradan kaç liraya çıktı? 2 lira 80 kuruşa süt satan üretici bir kilo çeçili bir kilo kaşarı kaç liradan almak zorunda kalıyor. Süt ve et diyarı olan Kars'ımızda sofralarımız bu ürünlere hasret kaldı. Esnaf geçinemiyor, emekli kan ağlıyor, işsizlik baş belası olmaya devam ediyor.
Pazar yerinden sizlere sesleniyoruz, pazardan kaç kilo meyve, kaç kilo sebze alabiliyorsunuz? Fiyatlarını sorup elimiz boş evlerimize gidiyoruz. Pazar esnafına soruyoruz, o da dertli yüksek fiyattan aldığı ürünleri satamamaktan şikayetçidir.
Esnaf perişan, pazarcı perişan üretici perişan. Halkın alım gücü her geçen gün biraz daha düşüyor. Halk perişan! Akaryakıta elektriğe zam geldiğinde iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Yeter artık geçinmek istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz.
BİZLER EMEK PARTİSİ OLARAK DİYORUZ Kİ
Yoksulluk sınırının altında geliri olan ya da hiç geliri olmayan haneler için doğal gaz, su, elektrik, telefon ve internet derhal ücretsiz olmalıdır.
Sadece elektrikte değil temel tüketim mallarında KDV ve ÖTV derhal kaldırılmalıdır.
Enerji tekelleri bu soygunun faturasını ödemelidir. Hem geçmişe dönük ödenen faturaların hem de şu an ki zararların karşılığını bu enerji tekelleri ve onların hissedarları ödemelidir. Bunlar için vergiler arttırılmalı servet vergisi uygulanmalıdır.
Yapılan tüm zamlar derhal geri alınmalıdır. Haksız bir biçimde faturalarla halktan alınanlar geri iade edilmelidir.
Elektrik, doğal gaz ve su kesintilerinden doğan bütün zararlar karşılanmalıdır. Buna bağlı olarak yoksul köylülüğün, borçlanan esnafın, tüm emekçilerin zararları derhal karşılanmalıdır.”