Tacettin DURMUŞ / KARS
Kars Valiliğinin destekleriyle, Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından gerçekleştirilen programda, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin umum milli lideri merhum Haydar Aliyev’in Kars’ta ki büstü önünde tören düzenlendi.
Törende, Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev ve katılımcılar Haydar Aliyev’in büstüne kırmızı karanfiller bırakarak, saygı duruşunda bulundu.
Ardından anma programına Kars Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonunda devam edildi. Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından '30. Yılında Hocalı Soykırımı' fotoğraf Sergisinin yer aldığı salonda, tüm şehitler için saygı duruşunda bulunularak, Türkiye ve Azerbaycan milli marşları birlikte okudu.
Ehlibeyt Işıklı Cami Alimi Seyit Ahmet Erdem tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından, Hocalı Katliamını anlatan video gösterisi sinevizyona yansıtıldı. Programda Aşık Ilgar Çiftçioğlu “Hocalı şehitleri” adlı şiirini seslendirdi.
Gösterinin izlenmesinin ardından Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guluyev, 30 yıl önce 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Türklerine karşı Hocalı Kasabasında yaşanan katliamı anlatan bir konuşma yaptı.
Katliamın üzerinden 30 yıl geçtiğini hatırlatan Guluyev, o gün Hocalı’da yaşlı-genç, çocuk-kadın fark etmeden gerçekleştirilen katliamda, 613 Azerbaycan vatandaşının katledildiğini söyledi.
Konuşmasında ‘Biz unuttukça başımıza bu tür oyunlar çok gelecek!” diyen, Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, “Biz unuttukça tarihte başımıza bu tür oyunlar çok gelecek. Biz Iğdır’daki, Kars’taki, Erzurum’daki, Ağrı’daki toplu mezarları unuttukça, oradaki Hocalılara başka şeyler olacak. Bunun için sayın valim çok özür diliyorum, bu kadar az bir katılımcıyla programı yapmak zorundayız ama başımıza dünyanın gözü önünde bir soykırım getirildi. İnsanlarımızı kışın soğuk ayında Şubat ayının 25’ini 26’sına bağlayan gece Ermeni silahları Sovyet ordusunun desteğiyle katlettiler. Yüzlerce insanımız katledildi. Yaşlı-genç, çocuk-kadın demeden, hamile kadınlar bile karınları kesilerek Türk olmalarından dolayı katledildi. Hatta Ermenilerden birinin ifadelerinde diyor ki; ‘bir hamile kadının karnındaki bebeğinin erkek midir? Kız mıdır? İddiasına girip, ortaya para koyduk, karınlarını kesip içerisinden çıkan bebeğin cinsiyetinin iddiasını kazandık.’ İnsanlarımız sadece Hocalı da değil, Karabağ’ın tamamında katledildiler. Bugüne kadar 1. ve 2. Karabağ’ın savaşında 30 bine yakın şehit verdik. Ben burada başta Hocalı şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.” dedi.
ÇALKIN, “BUNDAN BÖYLE ŞEHİTLERİMİZ GÜLSÜZ KALMAYACAK, VATAN EBEDİYEN BİZİM OLACAK”
Başkonsolos Guliyev’in ardından bir konuşma yapan AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, artık gel dediğinde hemen gelecek güçte ve kuvvette bir Azerbaycan - Türkiye kardeşliğinin olduğunu söyledi.
Kimseye boyun eğmeyen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İlham Aliyev ve onların arkasında güçlü bir millet iki devletin olduğunu da söyleyen Çalkın, Abdurrahim Karakoç’un ‘Karabağ'a Mektup’ şiirini de okudu.
Konuşmasında; “Kardeşliğimizin baki kalması istek ve temennisi ile Allah’ın izni kuvveti ile bundan böyle şehitlerimiz gülsüz kalmayacak vatan ebediyen bizim olacak” diyen AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, “Kıymetli katılımcılar bir ay önce 20 Yanvar şehitlerimizi anmak üzere bir araya gelmiştik.
Bugün ise yine dünyanın gözü önünde 30 yıl önce Azerbaycanlı kardeşlerimiz , Ermeni güçlerinin 26 Şubat 1992'de Hocalı'da kadın, çocuk ve yaşlı gözetmeksizin yaptığı katliamın kurbanlarını anmak üzere tekrar bir aradayız.
İnsanlık tarihinin kara lekesi Hocalı Katliamı lanetliyorum. Bu acımasız saldırıda hayatlarını kaybeden Tüm kardeşlerimizi şehitlerimizi rahmetle anarken gazilerimize şifalar diliyor. Ailelerine ve tüm Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum. Ruhları şad makamları âli olsun.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan'a karşı toprak iddiasında bulunmaya başlayan ve saldırıya geçen Ermeniler, 1991'in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmek için harekete geçti.
Aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992'de yoğunlaştıran Ermeniler, gece, Sovyet Rus ordusunun o zaman Hankendi'de bulunan 366. motorize alayının da yardımıyla üç koldan saldırdı.
Sadece işgalle yetinmeyen Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek esirlere acımasızsa işkence yaparak 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı. O dönemde çekilen görüntüler ve fotoğraflar, katliamın büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı'da savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri 1275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden hala haber alınamadı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 22 Nisan 2010 tarihli kararında, Hocalı'da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak görülüyor. Bugüne kadar 15 ülkenin parlamentosu ve ABD'nin 16 eyaletinin meclisi Hocalı'da yaşananları kınayan ve soykırım olarak gören kararları kabul etmiştir.
Ancak; Hocalı'da yaşananların sorumluları olan katillerin ve suçluların cezalandırılmasını için henüz bir adım maalesef atılmamıştır. Bizimde beklentimiz; Hocalı Katliamı'nın faillerinin yargı önüne çıkartılması ve adaletin yerini bulmasıdır. Bu hususta sizlerle; Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Haluk Selvi’nin bir tespitini paylaşmak isterim.
Ermeniler diasporayı çok iyi kullanıyor”
Dünyada hiçbir milletin Ermeniler kadar iyi propaganda ve diaspora çalışması yapamadığını belirten Prof. Dr. Selvi, “ABD’li tarihçi Justin McCarthy, ‘dünyada hiçbir millet Türkler kadar mağdur bir duruma düşürülmedi. Hem katledildi, hem soykırıma uğradı hem de dünya nezdinde soykırım yapan bir millet olarak anılmaya başlandı, bu çok garip bir soykırım’ demiştir”
Buradan bize çıkartılacak çok dersler olduğu kanaatini taşımaktayım. Bunun için bizlerinde üzerimize düşen sorumluluğumuzu bilmemiz gerekiyor. Ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Hocalı Katliamı'nın üzerinden 30 yıl geçti fakat acısı bugün hala zihinlerimizde ve kalplerimizde tazeliğini koruyor. Ancak son 2 yıl, önceki yıllara göre Hocalı'ya daha farklı bir bakış açımız mevcuttur.
Allah’a hamdolsun bu gün Azerbaycan’ın nurlanmış şehitleri, onurlanmış gazileri, kahraman halkı ve ‘KARABAĞ AZERBAYCAN’dır diyen; Âli baş komutanı İlham Aliyev ile Azerbaycan öz parçası olan Karabağ’ına kavuşmuştur.44 gün süren savaşta Ermeni güçleri çok büyük kayıplar verdiler. 8 Kasım zafer günü, Azerbaycan Türkünün, 20 Yanvar kanlı gününü de, Dış destekli Hocalı soykırımını da ve daha birçok acıları gerilerde bıraktı.”dedi.
VALİ ÖKSÜZ, “SOYKIRIMA SEBEP OLANLARIN LAYIK OLDUKLARI CEZALARI ALMALARI EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR.”
Kars Valisi Türker Öksüz de konuşmasında, dost ve kardeş Azerbaycan ile ortak acı olan Hocalı ve diğer katliamları asla unutmayacaklarına vurgu yaptı.
Hocalı soykırımına hukuki alanda da gerekli önemin verilmesi gerektiğini ve soykırıma sebep olanların layık oldukları cezaları almaları en büyük temennileri odluğunu da dile getiren Vali Öksüz, “Hocalı Katliamının, tarihimizin en acılı sayfalarından biri olmuştur. Bu katliamın kendine “uygar” diyen dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilmiştir. Bugün acılı, kederli, yaslı günümüz. Bugün, zulme maruz kaldığımız günün 30’uncu yılı. Bundan 30 yıl önce 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesinin Hocalı kasabasında 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i yaşlı olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türk’ünün, Ermeni silahlı güçlerince ve Rus desteğiyle vahşice katledildiği gün. Hocalı’da ve diğer coğrafyalarda katliama uğrayan kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla anıyorum. Hocalı Katliamı, tarihimizin en acılı sayfalarından biridir. Hukuk ve insanlık dışı bu kıyımla birlikte, mağdurların taşınır-taşınmaz mal varlıklarına el konulmuş, bölgede etnik arındırma uygulanması, ne yazık ki kendine “uygar” diyen dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilmiştir. Bu vesileyle bir kez daha Hocalı’da ve dünyanın değişik coğrafyalarında hayatlarını kaybeden tüm soydaşlarımıza, kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Mazlum Türk topluluklarının selamete, refaha ulaşmasını temenni ediyorum. Şükürler olsun ki 2020 yılındaki 44 gün süren savaş sonunda Ermenistan tarafından işgal edilen Karabağ geri alınarak şanlı bir zafer kazanılmıştır. Bu zafer, hepimizi mutlu etmiştir, gururlandırmıştır. Zira; her iki ülkenin üzüntüsü de mutluluğu da ortaktır. Tek millet iki devlet olan Türkiye ve Azerbaycan’ın her alanda olduğu gibi Karabağ’da da verdiği haklı mücadeledeki dayanışma, yardımlaşma ve işbirliğimiz takdire şayandır. Bilinmelidir ki; Türkiye ve Azerbaycan tarih boyunca, her zaman iki dost ve kardeş ülke olmuştur ve öyle de kalacaktır. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğun, kardeşliğin ve her konudaki stratejik ortaklığın ilelebet süreceğine inancımız tamdır. Dost ve kardeş Azerbaycan ile ortak acımız olan Hocalı ve maruz kaldığımız diğer katliamları asla unutmayacağız. Hocalı soykırımına hukuki alanda da gerekli önemin verilmesi ve soykırıma sebep olanların layık oldukları cezaları almaları en büyük temennimizdir. Sözlerime burada son verirken Hocalı şehitlerimizle birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyor, hepinize saygılar sunuyorum.”diye konuştu.
Anma programı, Nahçivan Devlet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Arzu Abdullayev’ın Hocalı katliamında yaşanan olayların anlatımıyla sona erdi.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)