Tacettin DURMUŞ
Kahramanmaraş merkezli iki depremin yıkımın etkisi sürerken, emekçi kardeşlerimizden olumsuz haberler gelmeye başladı diyen CHP’li Tekin,” Evet, henüz acılarımız çok taze ama kısa bir süre sonra konuşulmaya başlanacak önemli gerçeklerden biri de şüphesiz ki bu depremin ekonomiye ve bağlantılı olarak çalışma hayatımıza olacak olumsuz yansımalarıdır. Afet bölgesinde tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi geçici süre ile İşten çıkarma (fesih) yasağı getirilmesi gerekmektedir.” Diye konuştu
Tekin, “Deprem nedeniyle on binlerce yurttaş hayatını kaybetmiş, yüz binlercesi yaralanmıştır. Sağ kurtulan milyonlarca yurttaş ise ciddi bir barınma, sağlık ve güvenlik tehdidi ile baş başa kalmıştır. Bu tehditlerle yaşamaya çalışan bölge halkımız şimdi de “çalışma baskısına” maruz kalmaktadır. Bu konuda partimize ve şahsıma pek çok ihbar gelmektedir. İşverenin deprem nedeniyle iş verememesi veya işçinin deprem nedeniyle çalışamadığı durumlarda işçinin ücreti tam olarak ödenmeli, yapılan bu ödemler işveren ve devlet tarafından paylaşılarak ödenmelidir. Pandemi, üzerine yaşanan ekonomik kriz, şimdi depremin vurduğu kentlerde ortaya çıkan manzara, işçi ve emekçilerin yaşamını cehenneme çevirmiş durumda. Fatura giderek ağırlaşıyor. Acilen bir yasal düzenlemeye, işçilerin iş ve gelirlerinin korunmasına ihtiyaç var. Ekonomik krizin yanında bir yaşam mücadelesi var ortada. Bu mücadele sürerken evi yıkılan insanların birde iş yerleri de yıkılmasın başlarına” dedi.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin yıkımın etkisi sürerken, emekçi kardeşlerimizden olumsuz haberler gelmeye başladı diyen CHP’li Tekin,” Evet, henüz acılarımız çok taze ama kısa bir süre sonra konuşulmaya başlanacak önemli gerçeklerden biri de şüphesiz ki bu depremin ekonomiye ve bağlantılı olarak çalışma hayatımıza olacak olumsuz yansımalarıdır. Afet bölgesinde tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi geçici süre ile İşten çıkarma (fesih) yasağı getirilmesi gerekmektedir.” Diye konuştu
Tekin, “Deprem nedeniyle on binlerce yurttaş hayatını kaybetmiş, yüz binlercesi yaralanmıştır. Sağ kurtulan milyonlarca yurttaş ise ciddi bir barınma, sağlık ve güvenlik tehdidi ile baş başa kalmıştır. Bu tehditlerle yaşamaya çalışan bölge halkımız şimdi de “çalışma baskısına” maruz kalmaktadır. Bu konuda partimize ve şahsıma pek çok ihbar gelmektedir. İşverenin deprem nedeniyle iş verememesi veya işçinin deprem nedeniyle çalışamadığı durumlarda işçinin ücreti tam olarak ödenmeli, yapılan bu ödemler işveren ve devlet tarafından paylaşılarak ödenmelidir. Pandemi, üzerine yaşanan ekonomik kriz, şimdi depremin vurduğu kentlerde ortaya çıkan manzara, işçi ve emekçilerin yaşamını cehenneme çevirmiş durumda. Fatura giderek ağırlaşıyor. Acilen bir yasal düzenlemeye, işçilerin iş ve gelirlerinin korunmasına ihtiyaç var. Ekonomik krizin yanında bir yaşam mücadelesi var ortada. Bu mücadele sürerken evi yıkılan insanların birde iş yerleri de yıkılmasın başlarına” dedi.