Tacettin DURMUŞ
HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, 3 gün süren program kapsamında büyük kongre öncesi Kars halkının sorunlarını yerinde tespit ettiklerini ve çözüm yolları sunacaklarını söyledi.
HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Anli ve il yöneticilerinin de eşlik ettiği Habip Eksik, il binasında halk toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası HDP'li yöneticiler, yapılacak olan 5. Olağan Büyük Kongre öncesi vatandaşlara kongre ile ilgili el broşürü dağıtıp, kongre ile ilgili bilgi verdi.
HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Anli ve il yöneticilerinin de eşlik ettiği Habip Eksik, Ziyaretlerin son gününde il binasında basın toplantısı düzenledi.
Eksik, gazetecilere kongre süreci ve 3 gün boyunca il genelinde tespit ettikleri sorunları gazetecilere anlattı. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, Kars’ta başlıca sorunlarının başında ekonomik kriz, geçim sıkıntısı ve sağlık sorunlarının geldiğini söyledi.
SAĞLIKTA, HASTA ETMEĞE ODAKLI BİR SİSTEM YÜRÜTÜLÜYOR
Kendisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi olduğunu da hatırlatan Milletvekili eksik, “Sadece Kars, Ardahan ve Iğdır’da değil Türkiye’nin bütününde çökmüş bir sağlık sistemi var. Sağlıkta Dönüşüm istemi ile AKP İktidarı sağlığı ticari bir metaya, sağlık alanını da neoliberal politikalara teslim etti. Sağlık sistemini ilaç ve tıbbi malzeme lobilerinin rant alanına dönüştürüldü. Hepimizi hasta etmeğe odaklı bir sistem yürütülüyor. Bütçenin 117 milyar TL’sini 2020 yılında sağlığa ayırdılar. Ama bu bütçenin sadece yüzde 17’sini dana önce sağlığa ayırıyorlardı. Bu defa yüzde 25’inin üzerinde sağlığın koruyucu hizmetler kısmına çıkardılar. Yani bizim hasta olmamızdan ziyade bu sistem yani sağlıkta dönüşüm programı bizim hasta olmamızı sağlıyor. AKP’nin yürüttüğü sağlık politikası, hastalığı hastanenin kapısında karşılıyor. Türkiye’de her yıl 240 bin kanser tanısı konuşuyor. 150 bin civarında hasta kanserden yaşamını yitiriyor. Kars, Ardahan ve Iğdır’da çok ciddi anlamda hastane sorunları var. Iğdır’ın Tuzluca ilçesindeki devlet hastanesi deprem raporu almış ve 15 yıldır o şekilde derme çatma bir yerde faaliyet gösteriyor. Göle’de de aynı sorun var. Digor’da adı devlet hastanesi ama sağlık ocağından daha kötü durumdadır. Hiç bir şey yok. Sarıkamış ve Selim’de de aynı durum söz konusudur. En gelişmiş olan kentimiz Kars ile birlikte Iğdır’da da devlet hastaneleri berbat bir haldedir. Doktor neredeyse yok ulaşılamıyor. Bir birçok branşta doktora ulaşılamıyor. cildiye doktoru yok. Iğdır’da KBB doktorunu başka ilden görevlendirme yaptılar. Ardahan'da bir çok branşta doktor yok. Kars’a bir eğitim araştırma hastanesi kurdular. Ama doktor ve akademisyen yok. Aynı zamanda teçhizat da yok. Getirdikleri teçhizatların birçoğu yeni teknolojik cihaz getirdiler diyorlar tamam ama doktor yok. Aynı zamanda bu cihazların kullanımız sağlayacak diğer cihazlar yok. Çünkü diş hekiminin sadece o cihazı kullanması yetmiyor. Ki o cihaz için kullanacağı diğer ekipmanlar olması lazım. Bu protezi yapması için malzemenin olması lazım. Yani maalesef bu sağlık imkanlarından Iğdır, Kars, Ardahan halkı mahrum. Eğitim ve Araştırma hastanemiz var ama insanlarımızın çoğu Erzurum’a sevk ediliyor. Buradan Erzurum’a çok büyük bir hizmet veriliyor, çok büyük bir merkez oluşturulduğunu söylemiyorum. Kars’tan, Iğdır’dan ve Ardahan’dan sevk edilen insanlarımız da ambulansta yarı yolda yaşamlarını yitiriyorlar. Ben bir doktorum sorunları biliyorum. Yıllarca bu işi yaptım bu bölgede yaşayan halklarımız kaderlerine terk edildiler. Sağlığa ulaşmak imkansız hale geldi. Hasta olsunlar ki para kazansın ilaç lobileri ve tıbbi malzeme lobileri. Aynı zamanda da bu yanlış sistemin içerisinde hastaneye ulaşmak da imkansızlaştı. Bir doktora ulaşmak randevu almak neredeyse bir iki buluyor. Yani bir ay sonraya göz için randevu veriliyor. Kadın doğum için bile neredeyse doğum sonrasında randevu veriliyor. Iğdır, Kars ve Ardahan halklarının da öfkesi bu iktidara büyümüştür. Önümüzdeki seçimde demokrasi bilinci hat safhada olan bu bölgenin halkı çok büyük bir ders verecektir.
EKONOMİK KRİZ KARS’I ÇOK KÖTÜ VURMUŞ
Gazeteciler yaptığı açıklamada ekonomik krizin Kars’ı çok kötü vurduğunu söyleyen Milletvekili Eksik, “Kars’ta 3 gün boyunca şunu gözlemledik; Gerçekten ekonomik kriz Kars’ı çok daha kötü vurmuş. Kars halkının ve esnafın durumu çok kötü. Çünkü hem merkeze uzaklığı açısından hem de sanayisinin olmaması nedeniyle çok ciddi anlamda sıkıntı yaşadıklarını neredeyse her esnafın hiç iş yapamadığını, siftah yapamadan evine gittiğini gözlemledik. Bu çok büyük bir sorundur. Kars gibi coğrafi olarak, jeopolitik olarak önemli bir yerde olan ve tarihsel yönü açısından çok büyük bir geçmişe sahip olan bir şehrin bu kadar ekonomik krizden derin etkilenmesi hakikaten iktidarın bu ülkeyi ne kadar kötü yönettiğinin en bariz örneğidir. Bakın yanı başına sınır kapısı olan bir şehir var. Ama hiçbir şekilde ticaretin esamesi okunmuyor. Aynı zamanda tabiat hayvancılık için bulunmaz bir nimetken tarım ve hayvancılığın yanlış politikalarla adeta bitirildiğini gözlemledik. Ben köyleri de ziyaret ettim. Köylerde de çiftçilerimizin hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın artık bu işlere bırakmak zorunda kaldıklarını hatta birçoğunun hayvanlarını sattıklarını, kestirdiklerini ve hayvancılığı bıraktıklarını gözlemledim. Çiftçilik yapanların da birçoğunun arazilerini artan mazot fiyatlarından dolayı ve artan tohum ve ilaç girdilerinden dolayı artık ekemediklerini, boş bıraktıklarını gözlemledik. Bu son derece sıkıntılı sorunlu bir durumdur. Kars insanı hayvancılık yapamazsa, Kars insanı, esnafı iş yapamazsa, Kars insanı eğer tarımı yapamazsa o zaman ülkenin hali daha da kötü olur. Çünkü tarımı biten hayvancılığı biten bir ülkede kesinlikle ve kesinlikle aç kalırız. Dışarıya bağımlı kalırız. Her gün fiyatlar biraz daha yükselir.
BU İKTİDAR BU ÜLKEYİ YÖNETEMİYOR
O açıdan biz şunu söylüyoruz; ‘bu iktidar bu ülkeyi yönetemiyor’ Bu iktidarın yerine, halkın iktidarını gerçekleştirecek bir güce ihtiyaç vardır. Bu güçte demokrasi ittifakının ana çatısını oluşturan HDP’nin iktidarından gerçekleştirecektir. Halkın iktidarı böyle oluşturulacaktır ve HDP’nin iktidarında demokrasi ittifakının iktidarında Türkiye’nin en öncelikli sorunlarından bir tanesi olan tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlar çözüm bulacaktır. Esnafımız ve halkımız ekonomik sorunlarına çözüm bulacaklardır. Birçok şeyin değişeceğini o zaman bizzat gözlemleyeceklerdir. Kesinlikle ve kesinlikle bir an önce Türkiye'de insanlarımızın sorunlarına çözüm bulunması için seçim olmalıdır. Net bir şekilde söyleyeyim Kars sokaklarında ve Kars'ın köylerinde herkes, ‘artık yeter kurtarın bizi bu anlayışla bu zihniyetle yönetenlere artık biz dur diyeceğiz sandığı kursunlar’ diye talepte bulunduklarını net bir şekilde gözlemledik.
SINIR KAPILARININ AÇILMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Hem Iğdır için hem de Kars için hem de Ardahan için gerçekten bu sınır kapılarının açılması son derece hayati önemdedir. Bakın Iğdır Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şehirdir ve üç ülkeyle sınırı var Kars herkes hakeza iki ülke ile sınırı var. Ardahan’ın sınırı var. Bu sınır kapıları açıldığı zaman halklar arasında ticaret gerçekleşecektir. Halklar arasında kültür alışverişi gerçekleşecektir. Halklar arasında sorunların doğalına çözülmesi ilgili imkanlar oluşacaktır. O açıdan özellikle ekonomik krizin bu kadar derinleştiği bir dönemde bizim ihtiyacımız olan tarihsel sorunlara takılıp imkanlardan faydalanmaktan vazgeçmek değildir. Tam tersi yeni imkanların yaratılmasıdır. Bakın Avrupa Birliği diyoruz değil mi milyonlarca insanın ölümü pahasına göç edip iltica ettiği ülkeler var. Bir birlik var bu Birlik daha kaç yıl önce birbirleriyle sorunları olan ülkelerden oluşan birlikti. Ve sınırları kaldırdıktan sonra ticareti geliştirdikten sonra gördüğümüz kadarıyla dünyanın en çekim alanına en zengin alanına dönüştüler. Bizim ülkemizde de dahil birçok insan oraya göç etmek için her yolu deniyor. Doktorlarımız dahil oraya göç etmek için sıraya giriyorlar. O açıdan önemli olan bu coğrafyada yani Orta Doğu ve Kafkasya coğrafyasında sınırları kaldırmak, halkların birbiriyle ticaret yapması, ekonomik ilişkilerde bulunması, kültürel ilişkilerde bulunması, tarihsel sorunlarının bu ilişkiler neticesinde doğalında kardeşçe ve barışça çözülmesidir. Ve aynı zamanda da tabii ki ekonomik anlamda da birbirlerine bu şekilde yardımcı olmasının yolu açılmış olacaktır.
SORUNUN ÇÖZÜLMESİ İÇİN BİR AN ÖNCE ERKEN SEÇİME İHTİYAÇ VAR
Şunu özellikle belirteyim hiçbir faşist iktidar ekonomik krizlerle gitmez. Kesinlikle ve kesinlikle mücadele ile giderler. Sokakta demokratik mücadelenin büyütülmesi ile giderler. İşte tam da bu noktada halkların demokratik partisinin haklılığı ve mücadelesinin ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıkıyor. O açıdan biz erken seçim olmasının ya da bu iktidarın gönderilmesi ve değiştirilmesi olayının tamamıyla ama tamamıyla demokratik mücadeleden geçeceğini, halkın bu noktadaki talebinin ne kadar yoğun olduğunu, ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu merkeze iletilmesi ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Evet bir erken seçime ihtiyaç vardır. Evet Türkiye’nin bir an önce bir sorunun çözülmesi için büyük bir değişeme ihtiyacı vardır. Ama bu değişimi yaratmak için de demokratik mücadeleyi büyütmek demokratik hattı büyütmek gerekir. Tam da bu noktada HDP bir ittifak yani bir 3 yol süreci yürütüyor ve bunu yürütürken de sadece meclis ya da seçim odaklı bir çalışma yürütmüyor. Hem seçimde beraber omuz omuza mücadele edeceği bir ittifak oluşturmaya çalışıyor. Hem de sahada birlikte yan yana mücadele edeceği bir mücadele hattına bir demokrasi ittifakını var etmek için çalışma yürütüyor. Seçimle ilgili olanın da biz net bir şekilde söylüyoruz; Ne Cumhur İttifakının ne demek Millet İttifakının içinde değiliz olmayacağız da. Kendi amblemimizle kendi rengimizle biz seçime gireceğiz. Şu ana kadar bizim genel merkezin aldığı karar ve tutum budur ve nettir. HDP’nin genel seçimlere yönelik tavrı ve tutumu kararı budur. Biz HDP’nin ana direğini oluşturduğu ve seçim döneminde tartışılacak seçim döneminde genel hatlarının belirleneceği bir ittifak için çalışma yürütüyoruz. Basına da yansımıştır demokrasi ittifakı Türkiye’nin sol, sosyalist demokratların oluşturduğu partiler güçler inanç güçleri ve aynı zamanda Kürdi partilerin oluşturduğu bir ittifak ve seçime ve seçim dönemine yönelik bir çalışmamız var. Tabi bunların kural, kaide ve yöntemleri seçim döneminde tartışılacaktır o günün koşullarında tartışılacaktır. net söylüyorum millet ittifakı ile ve Cumhur ittifakı ile bir alakası yoktur. Tamamıyla HDP’nin yürüttüğü bir demokrasi ittifakından bahsediyorum. İkinci bir ittifak çalışmamız daha vardır o ittifak çalışması da şudur; Sahada Demokrasi mücadelesini yürütecek halkın sesi olabilecek mücadeleyi örgütleyecek üçüncü bir hat. Bunun için de siyasi partiler var Türkiye sol sosyalist devrimci hareketlerin partileri hareketlerin güçleri var. Aynı zamanda yöre derneklerinin olduğu bir güç olacaktır. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının yer alacağı dem demokratik meslek odalarının yer alacağı inanç güçlerinin geri alacağı bir sahada mücadeleyi yürütecek bir hat 3 hat demokrasi ittifakı tamimiyle seçimin dışında olan bir mücadele hattı var. Seçimle ilgili olan çalışmalar partimizin merkezi tarafından yürütülüyor. İlgili patilerle görüşülüyor. İttifak düzeyinde güç verecek olan partiler var ve aynı zamanda bizim bileşenimiz olan HDP'yi oluşturan partiler arasında güçler arasında bireyselimiz olan güçlerinin olduğu bir çalışma yürütülüyor. Önümüzdeki süreçlerde bunun detayları kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ama net söylüyorum bunu seçime yönelik kaygısı, yöntemi, tarzı görüşmeleri seçim döneminde görüşülecektir. Şu an çok çok erkendir öbür çalışmamız, öbür ittifakımız yani üçüncü hattın oluşturması tamamıyla başlamıştır ve yürütülüyor. Şu an aslında sahada da varlığını hissettiriyor. Böyle bir ittifak çalışmamız devam ediyor ve yürütülüyor.” dedi.



HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, 3 gün süren program kapsamında büyük kongre öncesi Kars halkının sorunlarını yerinde tespit ettiklerini ve çözüm yolları sunacaklarını söyledi.
HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Anli ve il yöneticilerinin de eşlik ettiği Habip Eksik, il binasında halk toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası HDP'li yöneticiler, yapılacak olan 5. Olağan Büyük Kongre öncesi vatandaşlara kongre ile ilgili el broşürü dağıtıp, kongre ile ilgili bilgi verdi.
HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Anli ve il yöneticilerinin de eşlik ettiği Habip Eksik, Ziyaretlerin son gününde il binasında basın toplantısı düzenledi.
Eksik, gazetecilere kongre süreci ve 3 gün boyunca il genelinde tespit ettikleri sorunları gazetecilere anlattı. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, Kars’ta başlıca sorunlarının başında ekonomik kriz, geçim sıkıntısı ve sağlık sorunlarının geldiğini söyledi.
SAĞLIKTA, HASTA ETMEĞE ODAKLI BİR SİSTEM YÜRÜTÜLÜYOR
Kendisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi olduğunu da hatırlatan Milletvekili eksik, “Sadece Kars, Ardahan ve Iğdır’da değil Türkiye’nin bütününde çökmüş bir sağlık sistemi var. Sağlıkta Dönüşüm istemi ile AKP İktidarı sağlığı ticari bir metaya, sağlık alanını da neoliberal politikalara teslim etti. Sağlık sistemini ilaç ve tıbbi malzeme lobilerinin rant alanına dönüştürüldü. Hepimizi hasta etmeğe odaklı bir sistem yürütülüyor. Bütçenin 117 milyar TL’sini 2020 yılında sağlığa ayırdılar. Ama bu bütçenin sadece yüzde 17’sini dana önce sağlığa ayırıyorlardı. Bu defa yüzde 25’inin üzerinde sağlığın koruyucu hizmetler kısmına çıkardılar. Yani bizim hasta olmamızdan ziyade bu sistem yani sağlıkta dönüşüm programı bizim hasta olmamızı sağlıyor. AKP’nin yürüttüğü sağlık politikası, hastalığı hastanenin kapısında karşılıyor. Türkiye’de her yıl 240 bin kanser tanısı konuşuyor. 150 bin civarında hasta kanserden yaşamını yitiriyor. Kars, Ardahan ve Iğdır’da çok ciddi anlamda hastane sorunları var. Iğdır’ın Tuzluca ilçesindeki devlet hastanesi deprem raporu almış ve 15 yıldır o şekilde derme çatma bir yerde faaliyet gösteriyor. Göle’de de aynı sorun var. Digor’da adı devlet hastanesi ama sağlık ocağından daha kötü durumdadır. Hiç bir şey yok. Sarıkamış ve Selim’de de aynı durum söz konusudur. En gelişmiş olan kentimiz Kars ile birlikte Iğdır’da da devlet hastaneleri berbat bir haldedir. Doktor neredeyse yok ulaşılamıyor. Bir birçok branşta doktora ulaşılamıyor. cildiye doktoru yok. Iğdır’da KBB doktorunu başka ilden görevlendirme yaptılar. Ardahan'da bir çok branşta doktor yok. Kars’a bir eğitim araştırma hastanesi kurdular. Ama doktor ve akademisyen yok. Aynı zamanda teçhizat da yok. Getirdikleri teçhizatların birçoğu yeni teknolojik cihaz getirdiler diyorlar tamam ama doktor yok. Aynı zamanda bu cihazların kullanımız sağlayacak diğer cihazlar yok. Çünkü diş hekiminin sadece o cihazı kullanması yetmiyor. Ki o cihaz için kullanacağı diğer ekipmanlar olması lazım. Bu protezi yapması için malzemenin olması lazım. Yani maalesef bu sağlık imkanlarından Iğdır, Kars, Ardahan halkı mahrum. Eğitim ve Araştırma hastanemiz var ama insanlarımızın çoğu Erzurum’a sevk ediliyor. Buradan Erzurum’a çok büyük bir hizmet veriliyor, çok büyük bir merkez oluşturulduğunu söylemiyorum. Kars’tan, Iğdır’dan ve Ardahan’dan sevk edilen insanlarımız da ambulansta yarı yolda yaşamlarını yitiriyorlar. Ben bir doktorum sorunları biliyorum. Yıllarca bu işi yaptım bu bölgede yaşayan halklarımız kaderlerine terk edildiler. Sağlığa ulaşmak imkansız hale geldi. Hasta olsunlar ki para kazansın ilaç lobileri ve tıbbi malzeme lobileri. Aynı zamanda da bu yanlış sistemin içerisinde hastaneye ulaşmak da imkansızlaştı. Bir doktora ulaşmak randevu almak neredeyse bir iki buluyor. Yani bir ay sonraya göz için randevu veriliyor. Kadın doğum için bile neredeyse doğum sonrasında randevu veriliyor. Iğdır, Kars ve Ardahan halklarının da öfkesi bu iktidara büyümüştür. Önümüzdeki seçimde demokrasi bilinci hat safhada olan bu bölgenin halkı çok büyük bir ders verecektir.
EKONOMİK KRİZ KARS’I ÇOK KÖTÜ VURMUŞ
Gazeteciler yaptığı açıklamada ekonomik krizin Kars’ı çok kötü vurduğunu söyleyen Milletvekili Eksik, “Kars’ta 3 gün boyunca şunu gözlemledik; Gerçekten ekonomik kriz Kars’ı çok daha kötü vurmuş. Kars halkının ve esnafın durumu çok kötü. Çünkü hem merkeze uzaklığı açısından hem de sanayisinin olmaması nedeniyle çok ciddi anlamda sıkıntı yaşadıklarını neredeyse her esnafın hiç iş yapamadığını, siftah yapamadan evine gittiğini gözlemledik. Bu çok büyük bir sorundur. Kars gibi coğrafi olarak, jeopolitik olarak önemli bir yerde olan ve tarihsel yönü açısından çok büyük bir geçmişe sahip olan bir şehrin bu kadar ekonomik krizden derin etkilenmesi hakikaten iktidarın bu ülkeyi ne kadar kötü yönettiğinin en bariz örneğidir. Bakın yanı başına sınır kapısı olan bir şehir var. Ama hiçbir şekilde ticaretin esamesi okunmuyor. Aynı zamanda tabiat hayvancılık için bulunmaz bir nimetken tarım ve hayvancılığın yanlış politikalarla adeta bitirildiğini gözlemledik. Ben köyleri de ziyaret ettim. Köylerde de çiftçilerimizin hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın artık bu işlere bırakmak zorunda kaldıklarını hatta birçoğunun hayvanlarını sattıklarını, kestirdiklerini ve hayvancılığı bıraktıklarını gözlemledim. Çiftçilik yapanların da birçoğunun arazilerini artan mazot fiyatlarından dolayı ve artan tohum ve ilaç girdilerinden dolayı artık ekemediklerini, boş bıraktıklarını gözlemledik. Bu son derece sıkıntılı sorunlu bir durumdur. Kars insanı hayvancılık yapamazsa, Kars insanı, esnafı iş yapamazsa, Kars insanı eğer tarımı yapamazsa o zaman ülkenin hali daha da kötü olur. Çünkü tarımı biten hayvancılığı biten bir ülkede kesinlikle ve kesinlikle aç kalırız. Dışarıya bağımlı kalırız. Her gün fiyatlar biraz daha yükselir.
BU İKTİDAR BU ÜLKEYİ YÖNETEMİYOR
O açıdan biz şunu söylüyoruz; ‘bu iktidar bu ülkeyi yönetemiyor’ Bu iktidarın yerine, halkın iktidarını gerçekleştirecek bir güce ihtiyaç vardır. Bu güçte demokrasi ittifakının ana çatısını oluşturan HDP’nin iktidarından gerçekleştirecektir. Halkın iktidarı böyle oluşturulacaktır ve HDP’nin iktidarında demokrasi ittifakının iktidarında Türkiye’nin en öncelikli sorunlarından bir tanesi olan tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlar çözüm bulacaktır. Esnafımız ve halkımız ekonomik sorunlarına çözüm bulacaklardır. Birçok şeyin değişeceğini o zaman bizzat gözlemleyeceklerdir. Kesinlikle ve kesinlikle bir an önce Türkiye'de insanlarımızın sorunlarına çözüm bulunması için seçim olmalıdır. Net bir şekilde söyleyeyim Kars sokaklarında ve Kars'ın köylerinde herkes, ‘artık yeter kurtarın bizi bu anlayışla bu zihniyetle yönetenlere artık biz dur diyeceğiz sandığı kursunlar’ diye talepte bulunduklarını net bir şekilde gözlemledik.
SINIR KAPILARININ AÇILMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Hem Iğdır için hem de Kars için hem de Ardahan için gerçekten bu sınır kapılarının açılması son derece hayati önemdedir. Bakın Iğdır Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şehirdir ve üç ülkeyle sınırı var Kars herkes hakeza iki ülke ile sınırı var. Ardahan’ın sınırı var. Bu sınır kapıları açıldığı zaman halklar arasında ticaret gerçekleşecektir. Halklar arasında kültür alışverişi gerçekleşecektir. Halklar arasında sorunların doğalına çözülmesi ilgili imkanlar oluşacaktır. O açıdan özellikle ekonomik krizin bu kadar derinleştiği bir dönemde bizim ihtiyacımız olan tarihsel sorunlara takılıp imkanlardan faydalanmaktan vazgeçmek değildir. Tam tersi yeni imkanların yaratılmasıdır. Bakın Avrupa Birliği diyoruz değil mi milyonlarca insanın ölümü pahasına göç edip iltica ettiği ülkeler var. Bir birlik var bu Birlik daha kaç yıl önce birbirleriyle sorunları olan ülkelerden oluşan birlikti. Ve sınırları kaldırdıktan sonra ticareti geliştirdikten sonra gördüğümüz kadarıyla dünyanın en çekim alanına en zengin alanına dönüştüler. Bizim ülkemizde de dahil birçok insan oraya göç etmek için her yolu deniyor. Doktorlarımız dahil oraya göç etmek için sıraya giriyorlar. O açıdan önemli olan bu coğrafyada yani Orta Doğu ve Kafkasya coğrafyasında sınırları kaldırmak, halkların birbiriyle ticaret yapması, ekonomik ilişkilerde bulunması, kültürel ilişkilerde bulunması, tarihsel sorunlarının bu ilişkiler neticesinde doğalında kardeşçe ve barışça çözülmesidir. Ve aynı zamanda da tabii ki ekonomik anlamda da birbirlerine bu şekilde yardımcı olmasının yolu açılmış olacaktır.
SORUNUN ÇÖZÜLMESİ İÇİN BİR AN ÖNCE ERKEN SEÇİME İHTİYAÇ VAR
Şunu özellikle belirteyim hiçbir faşist iktidar ekonomik krizlerle gitmez. Kesinlikle ve kesinlikle mücadele ile giderler. Sokakta demokratik mücadelenin büyütülmesi ile giderler. İşte tam da bu noktada halkların demokratik partisinin haklılığı ve mücadelesinin ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıkıyor. O açıdan biz erken seçim olmasının ya da bu iktidarın gönderilmesi ve değiştirilmesi olayının tamamıyla ama tamamıyla demokratik mücadeleden geçeceğini, halkın bu noktadaki talebinin ne kadar yoğun olduğunu, ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu merkeze iletilmesi ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Evet bir erken seçime ihtiyaç vardır. Evet Türkiye’nin bir an önce bir sorunun çözülmesi için büyük bir değişeme ihtiyacı vardır. Ama bu değişimi yaratmak için de demokratik mücadeleyi büyütmek demokratik hattı büyütmek gerekir. Tam da bu noktada HDP bir ittifak yani bir 3 yol süreci yürütüyor ve bunu yürütürken de sadece meclis ya da seçim odaklı bir çalışma yürütmüyor. Hem seçimde beraber omuz omuza mücadele edeceği bir ittifak oluşturmaya çalışıyor. Hem de sahada birlikte yan yana mücadele edeceği bir mücadele hattına bir demokrasi ittifakını var etmek için çalışma yürütüyor. Seçimle ilgili olanın da biz net bir şekilde söylüyoruz; Ne Cumhur İttifakının ne demek Millet İttifakının içinde değiliz olmayacağız da. Kendi amblemimizle kendi rengimizle biz seçime gireceğiz. Şu ana kadar bizim genel merkezin aldığı karar ve tutum budur ve nettir. HDP’nin genel seçimlere yönelik tavrı ve tutumu kararı budur. Biz HDP’nin ana direğini oluşturduğu ve seçim döneminde tartışılacak seçim döneminde genel hatlarının belirleneceği bir ittifak için çalışma yürütüyoruz. Basına da yansımıştır demokrasi ittifakı Türkiye’nin sol, sosyalist demokratların oluşturduğu partiler güçler inanç güçleri ve aynı zamanda Kürdi partilerin oluşturduğu bir ittifak ve seçime ve seçim dönemine yönelik bir çalışmamız var. Tabi bunların kural, kaide ve yöntemleri seçim döneminde tartışılacaktır o günün koşullarında tartışılacaktır. net söylüyorum millet ittifakı ile ve Cumhur ittifakı ile bir alakası yoktur. Tamamıyla HDP’nin yürüttüğü bir demokrasi ittifakından bahsediyorum. İkinci bir ittifak çalışmamız daha vardır o ittifak çalışması da şudur; Sahada Demokrasi mücadelesini yürütecek halkın sesi olabilecek mücadeleyi örgütleyecek üçüncü bir hat. Bunun için de siyasi partiler var Türkiye sol sosyalist devrimci hareketlerin partileri hareketlerin güçleri var. Aynı zamanda yöre derneklerinin olduğu bir güç olacaktır. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının yer alacağı dem demokratik meslek odalarının yer alacağı inanç güçlerinin geri alacağı bir sahada mücadeleyi yürütecek bir hat 3 hat demokrasi ittifakı tamimiyle seçimin dışında olan bir mücadele hattı var. Seçimle ilgili olan çalışmalar partimizin merkezi tarafından yürütülüyor. İlgili patilerle görüşülüyor. İttifak düzeyinde güç verecek olan partiler var ve aynı zamanda bizim bileşenimiz olan HDP'yi oluşturan partiler arasında güçler arasında bireyselimiz olan güçlerinin olduğu bir çalışma yürütülüyor. Önümüzdeki süreçlerde bunun detayları kamuoyuyla paylaşılacaktır. Ama net söylüyorum bunu seçime yönelik kaygısı, yöntemi, tarzı görüşmeleri seçim döneminde görüşülecektir. Şu an çok çok erkendir öbür çalışmamız, öbür ittifakımız yani üçüncü hattın oluşturması tamamıyla başlamıştır ve yürütülüyor. Şu an aslında sahada da varlığını hissettiriyor. Böyle bir ittifak çalışmamız devam ediyor ve yürütülüyor.” dedi.


