Tacettin DURMUŞ / KARS
Kars’ı Şirin Otel’de Ebru Özdeş, Elif Gül Şahin, Ayşe Naçar tarafından yapılan sunumlarda; Medyada Nefret Söylemi ve kapsayıcı dil tüm yönleriyle masaya yatıldı. Toplantıya bazı siyasi parti mensupları, bazı SKT temsilcileri ve birkaç gazeteci katıldı.
Ebru Özdeş yapılan sununda medyada nefret söylemi ve ilgili kavramlar, ifade özgürlüğü ve nefret söyleminin kimleri hedef aldığına dikkat çekildi. Ayrıca nefret söyleminin hangi mecralarda nasıl üretildiği ve nefret söylemi izleme çalışmasının metodolojisinin nasıl yürütüldüğü dile getirildi.
Gerçekleştirilen toplantıda ifade özgürlüğünü dünya çapında savunmak ve geliştirmek için çalışan uluslararası bir insan hakları örgütü olan İngiltere merkezli Article 19’nin ‘Tüm Yönleri ile Nefret Söylemi Kılavuzu’ndan da uyarlanan kitapçığın tanıtımı da yapıldı.
Etkinlikte Hrant Dink Vakfı tarafından 10 yıldan uzun bir süredir devam ettirilen nefret söylemi taraması konusundaki deneyimlerden de yola çıkılarak hazırlanan kapsayıcı dil eğitiminin detayları da anlatılarak, bir arada yaşamı tehdit eden ayrımcı söylemlere karşı alternatif, kapsayıcı ve hak odaklı bir dil üretimine katkıda bulunması amaçlandı.
Ebru Özdeş yaptığı sunumda aşağıda belirtilen konu başlıklarını katılımcılara aktardı:
Nefret söyleminin izlenmesi ve nefret söylemi ve ilgili kavramlar nelerdir? Nefret söylemi kimleri hedef alır ve ‘nefret söylemi’ ile ‘nefret suçu’ aynı mıdır?, Hangi ifadeler otomatik olarak ‘nefret söylemi’ değildir?, Nefret söylemiyle mücadele nasıl olur. Nefret söylemi ve ayrımcı söylem nedir. Bir kişiyi veya grubu din, dil, ırk, etnik kimlik, engellilik, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim ve benzeri özellikleri temelinde ayırt ederek hedef alan, önyargıya dayalı, olumsuz ve saldırgan sözlü, yazılı veya görsel ifadeler nelerdir. Düşünce ve ifade özgürlüğü nedir? Tüm insanların ayrımcılığa uğramama ilkesi, siyasi, ekonomik, kültürel alanda veya kamusal alanda insan haklarından eşit şekilde yararlanma ve kullanımı nedir?. ‘Nefret söylemi’, bireyler veya gruplar halinde insanları, kimliklerinden ötürü hedef alır mı? ‘Nefret söylemi’ ile ‘nefret suçu’ aynı mıdır? Neler direkt olarak yasaklanması gereken nefret söylemi olarak tanımlanmaz? Nefret söylemiyle mücadelede Devletlerin hayata geçirebileceği pozitif politika tedbirleri nelerdir. Sizce Türkiye yazılı basınında en çok hangi gruplar nefret söyleminin hedefi oluyor? Nefret söylemini ve ayrımcı dili dönüştürmek mümkün mü? Ve neler yapılabilir?”
Ebru Özdeş’in ardından Elif Gül Şahin tarafından verilen kapsayıcı dil eğitiminde ise ‘ayrımcılık’, ‘ayrımcı söylem ve nefret söylemi’ ve ‘kapsayıcı söylem’ temalarına da vurgu yapıldı. Katılımcılar eğitim boyunca, ayrımcılık, ayrımcılığın kaynağı ve ayrımcılığın neden olduğu toplumsal sorunlar hakkında da bilgi sahibi oldu. Aynı zamanda ayrımcı söylemi ve nefret söylemini fark edebilmeyi, nefret söylemiyle mücadelede çoğulcu ve diyaloğa dayalı kapsayıcı bir dil kurabilmek için yapabilecekler de anlatıldı.
Kars’ı Şirin Otel’de Ebru Özdeş, Elif Gül Şahin, Ayşe Naçar tarafından yapılan sunumlarda; Medyada Nefret Söylemi ve kapsayıcı dil tüm yönleriyle masaya yatıldı. Toplantıya bazı siyasi parti mensupları, bazı SKT temsilcileri ve birkaç gazeteci katıldı.
Ebru Özdeş yapılan sununda medyada nefret söylemi ve ilgili kavramlar, ifade özgürlüğü ve nefret söyleminin kimleri hedef aldığına dikkat çekildi. Ayrıca nefret söyleminin hangi mecralarda nasıl üretildiği ve nefret söylemi izleme çalışmasının metodolojisinin nasıl yürütüldüğü dile getirildi.
Gerçekleştirilen toplantıda ifade özgürlüğünü dünya çapında savunmak ve geliştirmek için çalışan uluslararası bir insan hakları örgütü olan İngiltere merkezli Article 19’nin ‘Tüm Yönleri ile Nefret Söylemi Kılavuzu’ndan da uyarlanan kitapçığın tanıtımı da yapıldı.
Etkinlikte Hrant Dink Vakfı tarafından 10 yıldan uzun bir süredir devam ettirilen nefret söylemi taraması konusundaki deneyimlerden de yola çıkılarak hazırlanan kapsayıcı dil eğitiminin detayları da anlatılarak, bir arada yaşamı tehdit eden ayrımcı söylemlere karşı alternatif, kapsayıcı ve hak odaklı bir dil üretimine katkıda bulunması amaçlandı.
Ebru Özdeş yaptığı sunumda aşağıda belirtilen konu başlıklarını katılımcılara aktardı:
Nefret söyleminin izlenmesi ve nefret söylemi ve ilgili kavramlar nelerdir? Nefret söylemi kimleri hedef alır ve ‘nefret söylemi’ ile ‘nefret suçu’ aynı mıdır?, Hangi ifadeler otomatik olarak ‘nefret söylemi’ değildir?, Nefret söylemiyle mücadele nasıl olur. Nefret söylemi ve ayrımcı söylem nedir. Bir kişiyi veya grubu din, dil, ırk, etnik kimlik, engellilik, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim ve benzeri özellikleri temelinde ayırt ederek hedef alan, önyargıya dayalı, olumsuz ve saldırgan sözlü, yazılı veya görsel ifadeler nelerdir. Düşünce ve ifade özgürlüğü nedir? Tüm insanların ayrımcılığa uğramama ilkesi, siyasi, ekonomik, kültürel alanda veya kamusal alanda insan haklarından eşit şekilde yararlanma ve kullanımı nedir?. ‘Nefret söylemi’, bireyler veya gruplar halinde insanları, kimliklerinden ötürü hedef alır mı? ‘Nefret söylemi’ ile ‘nefret suçu’ aynı mıdır? Neler direkt olarak yasaklanması gereken nefret söylemi olarak tanımlanmaz? Nefret söylemiyle mücadelede Devletlerin hayata geçirebileceği pozitif politika tedbirleri nelerdir. Sizce Türkiye yazılı basınında en çok hangi gruplar nefret söyleminin hedefi oluyor? Nefret söylemini ve ayrımcı dili dönüştürmek mümkün mü? Ve neler yapılabilir?”
Ebru Özdeş’in ardından Elif Gül Şahin tarafından verilen kapsayıcı dil eğitiminde ise ‘ayrımcılık’, ‘ayrımcı söylem ve nefret söylemi’ ve ‘kapsayıcı söylem’ temalarına da vurgu yapıldı. Katılımcılar eğitim boyunca, ayrımcılık, ayrımcılığın kaynağı ve ayrımcılığın neden olduğu toplumsal sorunlar hakkında da bilgi sahibi oldu. Aynı zamanda ayrımcı söylemi ve nefret söylemini fark edebilmeyi, nefret söylemiyle mücadelede çoğulcu ve diyaloğa dayalı kapsayıcı bir dil kurabilmek için yapabilecekler de anlatıldı.