Tacettin DURMUŞ / KARS
Kars Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Ziraat Bankası desteği ile önceki gün hayata geçirilen “Köyümüzde yaşamak için bir sürü nedenim var” projesi ile koç katım geleneği hatırlatıldı.
Projenin tanıtım toplantında konuşan Kars Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş, yörede yıllardan beridir sürdürülen bir gelenek haline gelmiş bolluk ve bereketin simgesi koç katımının, koyun yetiştiriciliği için üretim ve ıslah açısından önemli uygulamalardan biri olduğunu söyledi.
Müdür Altıntaş konuşmasında; koç katımının kuzuların kışın soğuğa ve açlığa dayanıksız oluşlarından dolayı, yavrulama zamanlarının denetim altına alınması amacıyla sürülerden ayrılan koçların sürüye geri salındığı zaman olduğu da hatırlattı.
KOÇLAR CUMHURİYET BAYRAMINDA SÜRÜYE KATILIRDI
Öte yandan koç katım geleneği azda olsa yaşatılmayla çalışılırken; Kars’ta geçmiş yıllarda her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarında eş zamanlı olarak yaşanan koç katımı heyecanı yaşanırdı. Ekonomik şarların değişmesiyle birlikte 20 yıl öncesine kadar tüm köylerde koyun sağımı yapıldığı için koç katımı da ‘Cumhuriyet’ diye tabir edilen 29 Ekim’de yapılırdı. Derisinin ve yününün de para ettiği yıllar öncesinde koyun sütünün inek sütü ile karıştırılarak yapılan kaşarın tadı da tarihe karıştı. Kars yöresinin en eski geleneklerinden biri olan koç katımı törenleri, unutulmaya yüz tutmasına karşın, bazı köylerde devam ettirilmeye çalışılıyor. Koç katımı zamanı, mahalli çobanlar yaz başlarında sürüleri gütmeye başlamaları, Cumhuriyet Bayramı ile sona eriyordu. Bu tarihte çobanların kalan ödemeleri de yapılır karşılıklı helallik alınırdı. Ama artık mahalli yada komşu köyün bilinir simaları olan çobanların yerini Afgan çobanlar aldı.
KOÇ HELVASI DA UNUTULDU
Yöremizde Ekim ayının son haftası ile Kasım ayının ilk haftası, koç katımı günleri olarak bilinirdi. Yayla yerlerinde ve bazı köylerde koyunculuk yapan Karslılar, koçu erken katıp hatta koçlarla koyunları yıl boyu bir arada tutunca doğumlarda tüm yıla yayılırdı. Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar koç katım günü yaklaştıkça, koyun sürüsü sahipleri de bazı hazırlıklar yapılırdı. Yaz başlarında koyun sürüsünden ayırtılan koçlar, öncelikli olarak arpa ile besleniyordu. Cumhuriyet Bayramı sırasında sürüye katılan koçlar, bu süre içerisinde sürüden ayrı tutuluyor ve koyunları görmeleri de engelleniyordu. Koç katım zamanı geldiğinde ise sürü sahipleri katım öncesi koçlarını özenle katıma hazırlardı. Özellikle koçlar ve koyunlar özel kumaş boyaları ile rengârenk boyanırdı. Öte yandan koç katım günü evin hanımları da özel olarak koç helvası ve özel yemekler pişirirdi. Sürü sahipleri de koç kurbanı keser ve etlerini konu komşuya dağıtır ama en büyük payı da çobanlara verirdi. Koçlar katılırken de bazı inanışların ritüellerinin de yerine getirilmesine de dikkat edilirdi. Koçlar sürüye katılmadan önce koça, erkek çocuk bindirilirse o yıl doğacak kuzular erkek, kız çocuğu bindirilirse de dişi doğacaklarına inanılırdı. Koç katım günü, köyün en neşeli ve bereketli günlerinden biri olurdu. Pişirilen koç helvası da koç katımında emeği olanlara ve yoldan geçen komşulara ikram edildi. Ayrıca oldukça büyük olarak seçilerek alınan kırmızı elmalar da koçların boynuzlarına takılırdı. Hatta koçlara çeyrek altın dahi takılırdı.
Kars Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Ziraat Bankası desteği ile önceki gün hayata geçirilen “Köyümüzde yaşamak için bir sürü nedenim var” projesi ile koç katım geleneği hatırlatıldı.
Projenin tanıtım toplantında konuşan Kars Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş, yörede yıllardan beridir sürdürülen bir gelenek haline gelmiş bolluk ve bereketin simgesi koç katımının, koyun yetiştiriciliği için üretim ve ıslah açısından önemli uygulamalardan biri olduğunu söyledi.
Müdür Altıntaş konuşmasında; koç katımının kuzuların kışın soğuğa ve açlığa dayanıksız oluşlarından dolayı, yavrulama zamanlarının denetim altına alınması amacıyla sürülerden ayrılan koçların sürüye geri salındığı zaman olduğu da hatırlattı.
KOÇLAR CUMHURİYET BAYRAMINDA SÜRÜYE KATILIRDI
Öte yandan koç katım geleneği azda olsa yaşatılmayla çalışılırken; Kars’ta geçmiş yıllarda her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarında eş zamanlı olarak yaşanan koç katımı heyecanı yaşanırdı. Ekonomik şarların değişmesiyle birlikte 20 yıl öncesine kadar tüm köylerde koyun sağımı yapıldığı için koç katımı da ‘Cumhuriyet’ diye tabir edilen 29 Ekim’de yapılırdı. Derisinin ve yününün de para ettiği yıllar öncesinde koyun sütünün inek sütü ile karıştırılarak yapılan kaşarın tadı da tarihe karıştı. Kars yöresinin en eski geleneklerinden biri olan koç katımı törenleri, unutulmaya yüz tutmasına karşın, bazı köylerde devam ettirilmeye çalışılıyor. Koç katımı zamanı, mahalli çobanlar yaz başlarında sürüleri gütmeye başlamaları, Cumhuriyet Bayramı ile sona eriyordu. Bu tarihte çobanların kalan ödemeleri de yapılır karşılıklı helallik alınırdı. Ama artık mahalli yada komşu köyün bilinir simaları olan çobanların yerini Afgan çobanlar aldı.
KOÇ HELVASI DA UNUTULDU
Yöremizde Ekim ayının son haftası ile Kasım ayının ilk haftası, koç katımı günleri olarak bilinirdi. Yayla yerlerinde ve bazı köylerde koyunculuk yapan Karslılar, koçu erken katıp hatta koçlarla koyunları yıl boyu bir arada tutunca doğumlarda tüm yıla yayılırdı. Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar koç katım günü yaklaştıkça, koyun sürüsü sahipleri de bazı hazırlıklar yapılırdı. Yaz başlarında koyun sürüsünden ayırtılan koçlar, öncelikli olarak arpa ile besleniyordu. Cumhuriyet Bayramı sırasında sürüye katılan koçlar, bu süre içerisinde sürüden ayrı tutuluyor ve koyunları görmeleri de engelleniyordu. Koç katım zamanı geldiğinde ise sürü sahipleri katım öncesi koçlarını özenle katıma hazırlardı. Özellikle koçlar ve koyunlar özel kumaş boyaları ile rengârenk boyanırdı. Öte yandan koç katım günü evin hanımları da özel olarak koç helvası ve özel yemekler pişirirdi. Sürü sahipleri de koç kurbanı keser ve etlerini konu komşuya dağıtır ama en büyük payı da çobanlara verirdi. Koçlar katılırken de bazı inanışların ritüellerinin de yerine getirilmesine de dikkat edilirdi. Koçlar sürüye katılmadan önce koça, erkek çocuk bindirilirse o yıl doğacak kuzular erkek, kız çocuğu bindirilirse de dişi doğacaklarına inanılırdı. Koç katım günü, köyün en neşeli ve bereketli günlerinden biri olurdu. Pişirilen koç helvası da koç katımında emeği olanlara ve yoldan geçen komşulara ikram edildi. Ayrıca oldukça büyük olarak seçilerek alınan kırmızı elmalar da koçların boynuzlarına takılırdı. Hatta koçlara çeyrek altın dahi takılırdı.