Tacettin DURMUŞ / KARS
Doların 7 liraya düşmeyinceye kadar bu krizin ortadan kalkacağına inanmadığını söyleyen Korkmaz, geçmişte de benzer durumların yaşandığını hatırlatarak, bu hamlelerin piyasaları aldatmak olduğunu ileri sürdü.
Dün itibariyle piyasalarda bir panik havası yaşandığını ve toplumun her kesiminin bir şok yaşadığını da dile getiren Esfender Korkmaz, bu durumun ideolojik bir inat yüzünden, dolaylı yoldan vatandaşın ödediği vergilerin mevduat sahibi olanlara aktarılması anlamına geldiğini dile getirdi.
Dün itibariyle hayata geçirilen ani uygulamanın Anayasa’ya aykırı bir durum olduğunu savunduğunu da ifade eden Korkmaz, vergi ödeyenlerin Anayasa Mahkemesine gitmesi durumunda uygulamanın iptal edilebileceğini de iddia etti.
Dövizde yaşanan durumum bazı spekülatörlere bir gecede milyarlar kazandırdığını da iddia eden 23. Dönem İstanbul Millet Vekili Prof. Dr.Duayen Ekonomist hemşerimiz Esfender Korkmaz, “Aslında dolar 7 liraya düşerse sonuç verir. Durum geçmişten daha kötü olacak. Bunlar piyasayı aldatmaktır ve uygulama Anayasaya da aykırıdır. Dolar kuru 18’den 14’e düştü ama 7 lira olması gerek. Dolar kuru 14 lira olduysa Türk Lirası hala yüzde 50 düşük demektir. Ve hala yüksek kur ve düşük Türk Lirasının getirdiği enflasyon gibi yoksullaşma gibi sorunlar devam edecektir. An itibariyle Türk Lirası en az yüzde 45 düşük değerdedir. Bunun getirdiği sorunlar devam edecek demektir.
PİYASADA BİR PANİK VAR. BU DA BİR ŞOK ETSİSİ YAPTI
Piyasada bir panik var. Bu da bir şok etsisi yaptı. Dolayısıyla ilk bakışta etkili oldu. Dediğim gibi 7 liraya inmesi gerekirdi ama mümkün değil. Dünyada da etkili oldu. Londra’da da bu etkili oldu Türk Lirası, üzerinde de etkili oldu. Ama şuna bakmak gerekiyor. Mevduat faizi Dolardan TL’ye neden geçti? Kur artışından doğrudan fayda sağlıyor. TL’ye geçtiği zaman dolaylı yoldan gelir sağlıyor. Ama ilave bir faydası yok. Bakan açıkladı en az mevduat 3 ay olmalı dedi. Mevduat sahibi çıkarsa kaybı var olur. Kur garantisi o zaman geriye gidiyor. Yani TL, dolar mevduatından daha cazip değil. Çünkü vatandaşın dolardan TL mevduatına geçmesi için daha cazip bir imkan görmesi lazım. Ama bu durumun en önemli ve tartışılmayan tarafı ise Anayasaya aykırı olmasıdır. Çünkü Anayasanın 70’inci maddesi ‘Herkes kamu düzeni karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.’ Der.
BU DURUM ALTERNATİF ÖRTÜLÜ BİR FAİZ UYGULAMASIDIR
Bu hazineden ve bütçeden ödenecek. Peki, bu bir kamu düzenimidir. Bu durum alternatif örtülü bir faiz uygulamasıdır. Yani faizlerde hülle yapılmasıdır, kamu düzenlemesi değirdir. Geçmişte Merkez Bankası faizleri yüzde 23’e çıkartırdı. Bunun çözümü vardı. Buna rağmen bir ideolojik inat yüzünden dolaylı yoldan vatandaşın vergisini mevduat sahibi olanlara aktarılıyor. Bu Anayasaya aykırı bir iştir. Vergi kamu düzenini karşılamak için toplanır. Vergi ödeyeler Anayasa Mahkemesine gitse uygulamayı iptal ettirir. Bu durum vergi verenden mevduat sahibine bir gelir transferidir. Devletin görevi gelir dağılımında adaleti sağlamaktır. Ama bir kesimden bir kesime dolaylı yollardan gelir sağlamakla bir kesim sürekli haksız kazanç sağlıyor. Bunu da vergi ödeyen mükellefler karşılıyor. Bu dolayısıyla bir kesimden bir kesime gelir transferdir. Bu da Anayasaya aykırıdır. Yani örtülü faiz devlet kaynaklarını manipülasyon için kullanmaktır. Kamu harcaması yaparsın ama ‘faiz Nas’tır’ diye faizin yerine kullanılamaz. Bu tedbirlerin pek fazla tutacağını düşünmüyorum.
DÜN İTİBARİYLE TOPLUM BİR ŞOK YAŞADI
Şimdi dün itibariyle toplum bir şok yaşadı ve bu mevduat uygulaması çok fazla sonuç vermez dolar 7 liraya kadar düşerse sonuç verir. Sonuç vereceğini düşünmüyorum ama belki bir miktar böyle devam edebilir. Fakat soncu öncekinden daha ağır olacak. Dövize çevrilebilir mevduat 1975 - 76 yıllarında uygulandı. Yurt dışındaki işçi ücretleri ve maaşlarını Türkiye’ye aktarmak için bir kur garantisi verildi. Türkiye’de o zaman kredi faizi yüksekti. Kredi alabilmek için Türk sanayicisi ve işadamı gitti Avrupa’dan kredi aldı ve getirip bir bankaya yatırdı. O banka onu Merkez Bankasına aktardı. Karşılığında o işadamına banka kredi açtı. Böylece Türk Lirası kredi genişlemesi oldu. Aynı zamanda bu kur farklarını Merkez Bankası ödeyemedi ve bir kriz yaşandı ve bu durum enflasyonu arttırdı. Bu gidiş enflasyonu arttırmaya devam edecek ve bu durum bir iki ay belki devam edebilir ve bir şekilde çakılacak. Ama bunun da sonu yok. Çünkü bunlar piyasayı aldatma ve piyasada manipülasyon yapmaktır. Merkez Bankası faizleri arttırsa bu dolaylı manipülasyona gitmektir. Bütün toplum bunun zararını görecektir ve tutarlılığı yoktur.
YANİ 17 – 18 LİRADAN DÖVİZ SATANLAR BURADA SPEKÜLATİF KAZANÇ ELDE ETTİLER
Dünden bugüne 1 milyar dolar bozduruldu. Dün bundan haberi olanlar dövizlerini bozdurdu. Merkez Bankası müdahale etti. O dövizlerin de bağlantısı olabilir. Yani 17 - 18 liradan döviz satanlar burada spekülatif kazanç elde ettiler. Yani bir günde 1 milyon dolardan 6 milyon lira kar ettiler. Yani doları 16 liradan alanlarda dolar 12 liraya düşünce bir o kadar zarar ettiler. Yani böyle bir piyasa olmaz. Bu kırılgan piyasa dikiş tutmaz. Piyasa bu kadar kırılgansa birkaç saatte dolar 18 liradan 13 liraya düşüyorsa aşırı kırılganlı özellikle yabancı ve içerideki yatırımcıya güven vermez. Bu durum enflasyona da yansır. Geleceğin belirsiz olması nedeniyle kimse yatırım yapmaz. Bu kadar kırılganlık Arjantin ve Yunanistan’da da görülmedi. Dış borçlanmada temerrüde düşmelerine rağmen bu kadar kırılganlık yaşamadılar. Türkiye’nin bu durumu dünya tarihinde yaşanan bir ilktir.
ZATEN OLMAYAN VE EKSİK OLAN GÜVEN DAHA DA AZALACAK
Bizi bekleyen şu; piyasayı kandırmaktır. Bu sermaye tarafından da kabul edilemez bir durumdur. Zaten olmayan ve eksik olan güven daha da azalacak. Güven ortamı olmayınca istikrar ortamı da olmayacaktır. Bu uygulama enflasyonu durdurmayacak ve TL yüzde 45 oranında düşük değerde devam edeceğini gösterir. Aynı zamanda bu durumda gelir dağılımının bozulduğu bir etki de var. Yani sen mevduat sahibi ve vergi verenden gelir transfer edersen işçiyi de fakirleştirip para sahiplerini zenginleştiriyorsundur. Ekonomik istikrar açısından da bu bir saatli bombadır. Zamanı gelince de maalesef patlayacaktır. Bu durumun fiyatlara yansıması da olmaz. Belki birkaç gün fiyatlar biraz deşer ama bu durum kalıcı olmaz. Dün itibariyle insanlar bir panik yaşadı oturup bir düşünme fırsatı bulamadı. Parası olan param dövizde mi kalsın TL olarak mı kalsın diye düşünüyor…”dedi.
Doların 7 liraya düşmeyinceye kadar bu krizin ortadan kalkacağına inanmadığını söyleyen Korkmaz, geçmişte de benzer durumların yaşandığını hatırlatarak, bu hamlelerin piyasaları aldatmak olduğunu ileri sürdü.
Dün itibariyle piyasalarda bir panik havası yaşandığını ve toplumun her kesiminin bir şok yaşadığını da dile getiren Esfender Korkmaz, bu durumun ideolojik bir inat yüzünden, dolaylı yoldan vatandaşın ödediği vergilerin mevduat sahibi olanlara aktarılması anlamına geldiğini dile getirdi.
Dün itibariyle hayata geçirilen ani uygulamanın Anayasa’ya aykırı bir durum olduğunu savunduğunu da ifade eden Korkmaz, vergi ödeyenlerin Anayasa Mahkemesine gitmesi durumunda uygulamanın iptal edilebileceğini de iddia etti.
Dövizde yaşanan durumum bazı spekülatörlere bir gecede milyarlar kazandırdığını da iddia eden 23. Dönem İstanbul Millet Vekili Prof. Dr.Duayen Ekonomist hemşerimiz Esfender Korkmaz, “Aslında dolar 7 liraya düşerse sonuç verir. Durum geçmişten daha kötü olacak. Bunlar piyasayı aldatmaktır ve uygulama Anayasaya da aykırıdır. Dolar kuru 18’den 14’e düştü ama 7 lira olması gerek. Dolar kuru 14 lira olduysa Türk Lirası hala yüzde 50 düşük demektir. Ve hala yüksek kur ve düşük Türk Lirasının getirdiği enflasyon gibi yoksullaşma gibi sorunlar devam edecektir. An itibariyle Türk Lirası en az yüzde 45 düşük değerdedir. Bunun getirdiği sorunlar devam edecek demektir.
PİYASADA BİR PANİK VAR. BU DA BİR ŞOK ETSİSİ YAPTI
Piyasada bir panik var. Bu da bir şok etsisi yaptı. Dolayısıyla ilk bakışta etkili oldu. Dediğim gibi 7 liraya inmesi gerekirdi ama mümkün değil. Dünyada da etkili oldu. Londra’da da bu etkili oldu Türk Lirası, üzerinde de etkili oldu. Ama şuna bakmak gerekiyor. Mevduat faizi Dolardan TL’ye neden geçti? Kur artışından doğrudan fayda sağlıyor. TL’ye geçtiği zaman dolaylı yoldan gelir sağlıyor. Ama ilave bir faydası yok. Bakan açıkladı en az mevduat 3 ay olmalı dedi. Mevduat sahibi çıkarsa kaybı var olur. Kur garantisi o zaman geriye gidiyor. Yani TL, dolar mevduatından daha cazip değil. Çünkü vatandaşın dolardan TL mevduatına geçmesi için daha cazip bir imkan görmesi lazım. Ama bu durumun en önemli ve tartışılmayan tarafı ise Anayasaya aykırı olmasıdır. Çünkü Anayasanın 70’inci maddesi ‘Herkes kamu düzeni karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.’ Der.
BU DURUM ALTERNATİF ÖRTÜLÜ BİR FAİZ UYGULAMASIDIR
Bu hazineden ve bütçeden ödenecek. Peki, bu bir kamu düzenimidir. Bu durum alternatif örtülü bir faiz uygulamasıdır. Yani faizlerde hülle yapılmasıdır, kamu düzenlemesi değirdir. Geçmişte Merkez Bankası faizleri yüzde 23’e çıkartırdı. Bunun çözümü vardı. Buna rağmen bir ideolojik inat yüzünden dolaylı yoldan vatandaşın vergisini mevduat sahibi olanlara aktarılıyor. Bu Anayasaya aykırı bir iştir. Vergi kamu düzenini karşılamak için toplanır. Vergi ödeyeler Anayasa Mahkemesine gitse uygulamayı iptal ettirir. Bu durum vergi verenden mevduat sahibine bir gelir transferidir. Devletin görevi gelir dağılımında adaleti sağlamaktır. Ama bir kesimden bir kesime dolaylı yollardan gelir sağlamakla bir kesim sürekli haksız kazanç sağlıyor. Bunu da vergi ödeyen mükellefler karşılıyor. Bu dolayısıyla bir kesimden bir kesime gelir transferdir. Bu da Anayasaya aykırıdır. Yani örtülü faiz devlet kaynaklarını manipülasyon için kullanmaktır. Kamu harcaması yaparsın ama ‘faiz Nas’tır’ diye faizin yerine kullanılamaz. Bu tedbirlerin pek fazla tutacağını düşünmüyorum.
DÜN İTİBARİYLE TOPLUM BİR ŞOK YAŞADI
Şimdi dün itibariyle toplum bir şok yaşadı ve bu mevduat uygulaması çok fazla sonuç vermez dolar 7 liraya kadar düşerse sonuç verir. Sonuç vereceğini düşünmüyorum ama belki bir miktar böyle devam edebilir. Fakat soncu öncekinden daha ağır olacak. Dövize çevrilebilir mevduat 1975 - 76 yıllarında uygulandı. Yurt dışındaki işçi ücretleri ve maaşlarını Türkiye’ye aktarmak için bir kur garantisi verildi. Türkiye’de o zaman kredi faizi yüksekti. Kredi alabilmek için Türk sanayicisi ve işadamı gitti Avrupa’dan kredi aldı ve getirip bir bankaya yatırdı. O banka onu Merkez Bankasına aktardı. Karşılığında o işadamına banka kredi açtı. Böylece Türk Lirası kredi genişlemesi oldu. Aynı zamanda bu kur farklarını Merkez Bankası ödeyemedi ve bir kriz yaşandı ve bu durum enflasyonu arttırdı. Bu gidiş enflasyonu arttırmaya devam edecek ve bu durum bir iki ay belki devam edebilir ve bir şekilde çakılacak. Ama bunun da sonu yok. Çünkü bunlar piyasayı aldatma ve piyasada manipülasyon yapmaktır. Merkez Bankası faizleri arttırsa bu dolaylı manipülasyona gitmektir. Bütün toplum bunun zararını görecektir ve tutarlılığı yoktur.
YANİ 17 – 18 LİRADAN DÖVİZ SATANLAR BURADA SPEKÜLATİF KAZANÇ ELDE ETTİLER
Dünden bugüne 1 milyar dolar bozduruldu. Dün bundan haberi olanlar dövizlerini bozdurdu. Merkez Bankası müdahale etti. O dövizlerin de bağlantısı olabilir. Yani 17 - 18 liradan döviz satanlar burada spekülatif kazanç elde ettiler. Yani bir günde 1 milyon dolardan 6 milyon lira kar ettiler. Yani doları 16 liradan alanlarda dolar 12 liraya düşünce bir o kadar zarar ettiler. Yani böyle bir piyasa olmaz. Bu kırılgan piyasa dikiş tutmaz. Piyasa bu kadar kırılgansa birkaç saatte dolar 18 liradan 13 liraya düşüyorsa aşırı kırılganlı özellikle yabancı ve içerideki yatırımcıya güven vermez. Bu durum enflasyona da yansır. Geleceğin belirsiz olması nedeniyle kimse yatırım yapmaz. Bu kadar kırılganlık Arjantin ve Yunanistan’da da görülmedi. Dış borçlanmada temerrüde düşmelerine rağmen bu kadar kırılganlık yaşamadılar. Türkiye’nin bu durumu dünya tarihinde yaşanan bir ilktir.
ZATEN OLMAYAN VE EKSİK OLAN GÜVEN DAHA DA AZALACAK
Bizi bekleyen şu; piyasayı kandırmaktır. Bu sermaye tarafından da kabul edilemez bir durumdur. Zaten olmayan ve eksik olan güven daha da azalacak. Güven ortamı olmayınca istikrar ortamı da olmayacaktır. Bu uygulama enflasyonu durdurmayacak ve TL yüzde 45 oranında düşük değerde devam edeceğini gösterir. Aynı zamanda bu durumda gelir dağılımının bozulduğu bir etki de var. Yani sen mevduat sahibi ve vergi verenden gelir transfer edersen işçiyi de fakirleştirip para sahiplerini zenginleştiriyorsundur. Ekonomik istikrar açısından da bu bir saatli bombadır. Zamanı gelince de maalesef patlayacaktır. Bu durumun fiyatlara yansıması da olmaz. Belki birkaç gün fiyatlar biraz deşer ama bu durum kalıcı olmaz. Dün itibariyle insanlar bir panik yaşadı oturup bir düşünme fırsatı bulamadı. Parası olan param dövizde mi kalsın TL olarak mı kalsın diye düşünüyor…”dedi.