Tacettin DURMUŞ
Ocak, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı’nın yaptığı basın açıklamasını Kars kamuoyu ile paylaştı.
Faruk Ocak paylaştığı açıklamada, “54. Hükümet döneminde Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan 06.06.1997 tarihli 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3. Maddesinde ‘Kamuya açık sosyal, kültürel ve sportif tesis ve alanlar ile kitle iletişim ve ulaşım araçlarından özürlülerin faydalanmasını sağlayıcı tedbirleri araştırmak, değerlendirmek ve teklifler hazırlamak’ denerek engellilerin kamuya açık alanlarda yaşamlarının kolaylaştırılması için gerekli çalışmaların yapılması yasal olarak düzenlenmiş ve bu görev ilgili kamu birimlerine verilmiştir.
Aradan geçen 8 yıl zarfında ciddi bir gelişme olmamış, Engelli Örgütlerinin de bu süre zarfında devam eden mücadeleleri neticesinde 2005 yılında 5378 sayılı Engelliler Yasası yürürlüğe girmiş, bu yasada kamuya açık tüm yaşam alanlarında, merkezlerde erişilebilirlik şartlarını yerine getirilmesi temel yasal zorunluluk haline gelmiştir. Ancak bu çalışmaların tamamlanması için 7 yıl süre tanınmıştır.
Bu 7 yıllık süre de 2012 yılında dolmuştur. Ancak bu hizmetlerin yapılması yerine 2018 yılına kadar tekrar tekrar uzatılma yoluna gidilmiştir. 2018 yılı 7 Temmuz günü yeniden 3 yıllık bir uzatma bir gece yarısı torba kanunun metnine eklenmiştir. Bu süreçte de bu görev sürekli savsaklanmış ve yerine getirilmemiştir. 2021 yılı itibariyle 1 yıl daha uzatılmıştı.
Bizler hükümetin samimiyetine inanarak bu sürenin bitimiyle birlikte artık bu kanun maddesinin uygulanması için bir kaçamak kalmadığını düşünürken devlet 01.07.2022 Günü konuyla ilgisi olmayan bir torba yasaya bir gece yarısı ilaveyle 5378 Sayılı yasanın geçici 3. Maddesinin altıncı fıkrasında yer alan ‘4 yıl’ ibaresini ‘8 yıl’ olarak değiştirerek uygulamayı adeta belirsiz bir tarihe ertelemiştir.
Devlet yasal görevlerini yerine getirmeyenlere yasal yaptırım uygulamak yerine, Engellileri ve onların yaşam koşullarını hiçe saymıştır.
1997 yılından bugüne 25 yıldır savsaklanan kamusal bir yükümlülük olan bu görevlerin yerine getirilmemesi son dönemlerde yaşadığımız pandemi süreciyle açıklanmaya çalışılması konunun ilgili taraflarca ciddi alınıp önemsenmediğinin göstergesidir.
Bir yandan Cumhurbaşkanlığı tarafından engellilerin erişilebilirliğin sağlanmasının gerekliliği gündeme alınırken bunun için teşviklerde bulunulurken buna karşın ilgililerce erişilebilirlik kriterlerini karşılamayan kurumlara ek süre verilmesi, anlaşılır ve kabul edilir bir durum değildir.
Torba yasada yer alan bu düzenleme engellilere karşı yapılan aymazlıktır, onları hiçe saymaktır. Devletin bu yaklaşımını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu yasal düzenlemeyle sokaklarda, meydanlarda, toplu yaşam alanlarında rahat yürüyebilmek, hizmete erişmek, sosyal yaşama katılmak kısacası hayatın her alanında var olabilmek için bir 4 yıl daha bekleyeceğiz. Toplu taşıma araçları 4 yıl daha erişilebilir olmayacak. Bina içinde asansör ve rampa gibi düzenlemelerin yerine getirilmesi talebimiz 4 yıl sonraya ertelenecek.
Bizler, bu uygulamayı kabul etmiyoruz! Bu düzenlemenin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından veto edileceğine inanıyoruz. Aksi durumda bu düzenlemenin iptali için yargı sürecini işleteceğimizi ve demokratik olan her türlü mücadele yöntemlerimizi kullanacağımızın bilinmesini isteriz.” Dedi.
Ocak, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı’nın yaptığı basın açıklamasını Kars kamuoyu ile paylaştı.
Faruk Ocak paylaştığı açıklamada, “54. Hükümet döneminde Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan 06.06.1997 tarihli 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3. Maddesinde ‘Kamuya açık sosyal, kültürel ve sportif tesis ve alanlar ile kitle iletişim ve ulaşım araçlarından özürlülerin faydalanmasını sağlayıcı tedbirleri araştırmak, değerlendirmek ve teklifler hazırlamak’ denerek engellilerin kamuya açık alanlarda yaşamlarının kolaylaştırılması için gerekli çalışmaların yapılması yasal olarak düzenlenmiş ve bu görev ilgili kamu birimlerine verilmiştir.
Aradan geçen 8 yıl zarfında ciddi bir gelişme olmamış, Engelli Örgütlerinin de bu süre zarfında devam eden mücadeleleri neticesinde 2005 yılında 5378 sayılı Engelliler Yasası yürürlüğe girmiş, bu yasada kamuya açık tüm yaşam alanlarında, merkezlerde erişilebilirlik şartlarını yerine getirilmesi temel yasal zorunluluk haline gelmiştir. Ancak bu çalışmaların tamamlanması için 7 yıl süre tanınmıştır.
Bu 7 yıllık süre de 2012 yılında dolmuştur. Ancak bu hizmetlerin yapılması yerine 2018 yılına kadar tekrar tekrar uzatılma yoluna gidilmiştir. 2018 yılı 7 Temmuz günü yeniden 3 yıllık bir uzatma bir gece yarısı torba kanunun metnine eklenmiştir. Bu süreçte de bu görev sürekli savsaklanmış ve yerine getirilmemiştir. 2021 yılı itibariyle 1 yıl daha uzatılmıştı.
Bizler hükümetin samimiyetine inanarak bu sürenin bitimiyle birlikte artık bu kanun maddesinin uygulanması için bir kaçamak kalmadığını düşünürken devlet 01.07.2022 Günü konuyla ilgisi olmayan bir torba yasaya bir gece yarısı ilaveyle 5378 Sayılı yasanın geçici 3. Maddesinin altıncı fıkrasında yer alan ‘4 yıl’ ibaresini ‘8 yıl’ olarak değiştirerek uygulamayı adeta belirsiz bir tarihe ertelemiştir.
Devlet yasal görevlerini yerine getirmeyenlere yasal yaptırım uygulamak yerine, Engellileri ve onların yaşam koşullarını hiçe saymıştır.
1997 yılından bugüne 25 yıldır savsaklanan kamusal bir yükümlülük olan bu görevlerin yerine getirilmemesi son dönemlerde yaşadığımız pandemi süreciyle açıklanmaya çalışılması konunun ilgili taraflarca ciddi alınıp önemsenmediğinin göstergesidir.
Bir yandan Cumhurbaşkanlığı tarafından engellilerin erişilebilirliğin sağlanmasının gerekliliği gündeme alınırken bunun için teşviklerde bulunulurken buna karşın ilgililerce erişilebilirlik kriterlerini karşılamayan kurumlara ek süre verilmesi, anlaşılır ve kabul edilir bir durum değildir.
Torba yasada yer alan bu düzenleme engellilere karşı yapılan aymazlıktır, onları hiçe saymaktır. Devletin bu yaklaşımını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu yasal düzenlemeyle sokaklarda, meydanlarda, toplu yaşam alanlarında rahat yürüyebilmek, hizmete erişmek, sosyal yaşama katılmak kısacası hayatın her alanında var olabilmek için bir 4 yıl daha bekleyeceğiz. Toplu taşıma araçları 4 yıl daha erişilebilir olmayacak. Bina içinde asansör ve rampa gibi düzenlemelerin yerine getirilmesi talebimiz 4 yıl sonraya ertelenecek.
Bizler, bu uygulamayı kabul etmiyoruz! Bu düzenlemenin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından veto edileceğine inanıyoruz. Aksi durumda bu düzenlemenin iptali için yargı sürecini işleteceğimizi ve demokratik olan her türlü mücadele yöntemlerimizi kullanacağımızın bilinmesini isteriz.” Dedi.