Tacettin DURMUŞ
Kars’ta sağlık hizmeti veren Harakani Devlet Hastanesi ve Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşanan başta doktor eksikliği olmak üzere bir dizi olumsuzluklar, hasta ve hasta yakınları tarafından sık sık anlatılıyor.
Bazı servislerde şifa aramaya giden hasta ve hasta yakınlarının daha da hasta olduğu her iki hastanede yaşanan sorunlar, artık bazı vatandaşların sosyal medya hesaplarının da tıpkı bir gazeteci dili ile paylaşılıyor.
Bir aile ferdinin Kars’ta görev yapması nedeniyle 4 yıldır ilimizde yaşayan bir vatandaş muayene olmak için gittiği Kafkas Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yaşadıklarını şu şekilde kaleme aldı: Sabah saatlerinde kalbimin sıkışması ile dün iki saatim hastanede geçti. İlaç içmeyen, doktora gitmeyi sevmeyen direnen bir kişiliğim var. Kars'ın sağlık ile ilgili eksikliklerini tahmin ettiğim için daha çok direniyor, ‘Kars halkının hakkını almıyor’ diyordum. Bu nedenle yazları İstanbul' a gidince sağlık sorunlarımı hallediyorum. Kısıtlı iki hastanede, her branşta doktor olmaması, bazı tahlillerin yapılamaması yaza kadar sabretmeme neden oluyor. Dün çevrenin önerisi ile randevusuz olarak Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gittim. Hastaneye gittiğime değil de hastanedeki olumsuzluklara kafayı taktım. Gece uykum kaçtı. Genellikle uykum kaçmaz...
Kars' ta rakımın 1800 metre olması beni dört yıldır zorluyor. Altmış yıl deniz seviyesinde yaşayıp yükseğe çıkmak iyi gelmiyor ve bazen yüreğim daralıyor.
Neden buradayız? Doğduğumuz yerden buralara gelmemiz ve doğduğumuz yerde binlerce mültecinin yaşaması ne kadar doğru… Burada sağlığımı kaybedersem nereye gideceğim, kaç hastane var?
Erzurum'da ki hastaneler bile çevre illeri kabul etmek istemiyor.
Kars üvey evlat mı? Düşüncesi ile canım sıkılıyor: Dün tanık olduğum sallanan EKG cihazı yatağı, eski tip bazı cihazlar, hastanede sadece üç tane holter aleti olması, sile sile eskimiş sedyeler, hiç örtü olmaması, tek bir sedye örtüsü kullanılıyor. EKO çekilen yataktaki kırk yıllık katlanmış yastık. Bunlar hiç gözümün önünden gitmeyecek. Bu kadar olumsuz düşünmeme rağmen birçok hasta kabulü yapan kardiyoloji doktorlarından uzman doktor son derece saygılı, ‘herkese amca, teyze’ hitap şekli ile durumunu izah eden, bana da ilk gelişiniz diyerek detaylı muayene yapan kıymetli bir doktordu.
Kim bilir günde kaç hastaya bakıyor? Köylerde hastane, doktor olmadığı için köylerden gelen hastalarda her iki hastanede muayene oluyor. Kim bilir kaç hastaya bakılıyor?
Neden iki katı iyiyim. Tansiyonum oynadığı için holter takılacak, muhtemelen sorun çıkmayacak. Haziran ayına girelim, 3 holter hastaneye geri dönsün, takarlar. Sağlıklı günler hepimizin olsun…”
Kars’ta sağlık hizmeti veren Harakani Devlet Hastanesi ve Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşanan başta doktor eksikliği olmak üzere bir dizi olumsuzluklar, hasta ve hasta yakınları tarafından sık sık anlatılıyor.
Bazı servislerde şifa aramaya giden hasta ve hasta yakınlarının daha da hasta olduğu her iki hastanede yaşanan sorunlar, artık bazı vatandaşların sosyal medya hesaplarının da tıpkı bir gazeteci dili ile paylaşılıyor.
Bir aile ferdinin Kars’ta görev yapması nedeniyle 4 yıldır ilimizde yaşayan bir vatandaş muayene olmak için gittiği Kafkas Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yaşadıklarını şu şekilde kaleme aldı: Sabah saatlerinde kalbimin sıkışması ile dün iki saatim hastanede geçti. İlaç içmeyen, doktora gitmeyi sevmeyen direnen bir kişiliğim var. Kars'ın sağlık ile ilgili eksikliklerini tahmin ettiğim için daha çok direniyor, ‘Kars halkının hakkını almıyor’ diyordum. Bu nedenle yazları İstanbul' a gidince sağlık sorunlarımı hallediyorum. Kısıtlı iki hastanede, her branşta doktor olmaması, bazı tahlillerin yapılamaması yaza kadar sabretmeme neden oluyor. Dün çevrenin önerisi ile randevusuz olarak Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gittim. Hastaneye gittiğime değil de hastanedeki olumsuzluklara kafayı taktım. Gece uykum kaçtı. Genellikle uykum kaçmaz...
Kars' ta rakımın 1800 metre olması beni dört yıldır zorluyor. Altmış yıl deniz seviyesinde yaşayıp yükseğe çıkmak iyi gelmiyor ve bazen yüreğim daralıyor.
Neden buradayız? Doğduğumuz yerden buralara gelmemiz ve doğduğumuz yerde binlerce mültecinin yaşaması ne kadar doğru… Burada sağlığımı kaybedersem nereye gideceğim, kaç hastane var?
Erzurum'da ki hastaneler bile çevre illeri kabul etmek istemiyor.
Kars üvey evlat mı? Düşüncesi ile canım sıkılıyor: Dün tanık olduğum sallanan EKG cihazı yatağı, eski tip bazı cihazlar, hastanede sadece üç tane holter aleti olması, sile sile eskimiş sedyeler, hiç örtü olmaması, tek bir sedye örtüsü kullanılıyor. EKO çekilen yataktaki kırk yıllık katlanmış yastık. Bunlar hiç gözümün önünden gitmeyecek. Bu kadar olumsuz düşünmeme rağmen birçok hasta kabulü yapan kardiyoloji doktorlarından uzman doktor son derece saygılı, ‘herkese amca, teyze’ hitap şekli ile durumunu izah eden, bana da ilk gelişiniz diyerek detaylı muayene yapan kıymetli bir doktordu.
Kim bilir günde kaç hastaya bakıyor? Köylerde hastane, doktor olmadığı için köylerden gelen hastalarda her iki hastanede muayene oluyor. Kim bilir kaç hastaya bakılıyor?
Neden iki katı iyiyim. Tansiyonum oynadığı için holter takılacak, muhtemelen sorun çıkmayacak. Haziran ayına girelim, 3 holter hastaneye geri dönsün, takarlar. Sağlıklı günler hepimizin olsun…”