Tacettin DURMUŞ
İktidarın engellilere insanca, onurlu bir yaşam sunmak yerine; yardımlara, sadakalara muhtaç bir toplum meydana getirmiş olduğunu da ileri süren Sevgil, icraat beklediklerini ifade etti.
Açıklamasında 15 Ekim’in her ne kadar görme engelliler günü olsa da genelde tüm engelli farkındalılığının artması konusunda önemi bir fırsat olduğunu da belirten Sevgil ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Biz Saadet Partisi olarak, engelli politikalarımızın birinci maddesinde engelliliğe yol açan sebeplerin ortadan kalkması hususunda devletin etkin sağlık politikaları geliştirmesi ve uygulaması vardır. Engelli nüfusunun artmasının önüne geçmesi bu tür aktif ve etkin programların hayata geçirmesiyle sağlanabilir. Birleşmiş Milletler Engelli Haklan Sözleşmesine en önce imza atan ülkelerden biriyiz.
İktidar ilke yıllarında bu heyecanla engelliler yararına kayda değer önemli çalışmalar yapmıştı. Bunun müteşekkiriz. Ne var ki, daha sonra pişman olmuşçasına verilen haklan peyderpey geç almakta Sağlık Kurulu Rapor Yönetmeliği binlerce engelliyi engelsiz sayarak mağdur etmiş ve devlete karşı karşıya getirmiştir. Yine binlerce engelli rapor dereceleri yüzde kırkın altına girerek, engelli sayılmamış ve bütün engelli haklarından mahrum edilmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı sosyal yardımların kapsamının genişlettiğini keyifle anlatıyor. Evet, kendileri açısından bir faaliyet yapmış olabilirler. Ama ülkenin genel politikasına baktığımızda bu neye işarettir? Engellilere yaşlara, çocuklara, kadınlara hatta taa çalışanlara kadar sosyal yardım yaptıklarını söylüyorlar. Demek ki insanca, onurlu bir yaşam sunma yerine yardımlara, sadakalara muhtaç bir toplum meydana getirmişler. Bununla da diniyorlar Yeter artık! Engelliler boş vaatler dinlemek istemiyor. İtaat bekliyor.
İşsiz engelliler iş, atanamayan öğretmenler atama, rapor yönetmeliğinin düzeltilmesi, araç alımındaki sun arttırılması, ortez ve protez ihtiyaçlarının karşılanması, 2022 yılı evde bakım hizmetlerinin günün şartlarına göre düzeltilmesi, ulaşım ve erişimdeki sorunların giderilmesi, beymehal ve acilen halledilmesi gereken problemlerde iktidar sosyal devlet anlayışına uygun olarak engellerin sesine kulak vermelidir.
Unutulma malidir ki, engelliler de bu ülkenin de vatandaşlarıdır. Sosyal hayata katılmak, milli gelirden hak ettiğini almak tabi haklarıdır. Seçim sathına girilirken toplumun bütün kesimleriyle engellileri eşit tutmak, insan haklarının gereğidir. Oy verirken sandıkta nasıl ki eşit iseler seçilirken de de eşit olmalılar. Yani meclislerde temsil hakkı vermelidir. Bugüne kadar Milli Görüş partileri, engellere gereken hassasiyet göstermiş ve hakkını vermiştir. Bugün de Saadet Partisinin bu anlayışı devam etmektedir. Bundan sonra da engellere inanca yaşama konusunda her türlü imkanı verecek ve hizmeti sunacaktır. Engellilerin önündeki engelleri aşma, ancak Saadet iktidarı ile olur.”
İktidarın engellilere insanca, onurlu bir yaşam sunmak yerine; yardımlara, sadakalara muhtaç bir toplum meydana getirmiş olduğunu da ileri süren Sevgil, icraat beklediklerini ifade etti.
Açıklamasında 15 Ekim’in her ne kadar görme engelliler günü olsa da genelde tüm engelli farkındalılığının artması konusunda önemi bir fırsat olduğunu da belirten Sevgil ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Biz Saadet Partisi olarak, engelli politikalarımızın birinci maddesinde engelliliğe yol açan sebeplerin ortadan kalkması hususunda devletin etkin sağlık politikaları geliştirmesi ve uygulaması vardır. Engelli nüfusunun artmasının önüne geçmesi bu tür aktif ve etkin programların hayata geçirmesiyle sağlanabilir. Birleşmiş Milletler Engelli Haklan Sözleşmesine en önce imza atan ülkelerden biriyiz.
İktidar ilke yıllarında bu heyecanla engelliler yararına kayda değer önemli çalışmalar yapmıştı. Bunun müteşekkiriz. Ne var ki, daha sonra pişman olmuşçasına verilen haklan peyderpey geç almakta Sağlık Kurulu Rapor Yönetmeliği binlerce engelliyi engelsiz sayarak mağdur etmiş ve devlete karşı karşıya getirmiştir. Yine binlerce engelli rapor dereceleri yüzde kırkın altına girerek, engelli sayılmamış ve bütün engelli haklarından mahrum edilmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı sosyal yardımların kapsamının genişlettiğini keyifle anlatıyor. Evet, kendileri açısından bir faaliyet yapmış olabilirler. Ama ülkenin genel politikasına baktığımızda bu neye işarettir? Engellilere yaşlara, çocuklara, kadınlara hatta taa çalışanlara kadar sosyal yardım yaptıklarını söylüyorlar. Demek ki insanca, onurlu bir yaşam sunma yerine yardımlara, sadakalara muhtaç bir toplum meydana getirmişler. Bununla da diniyorlar Yeter artık! Engelliler boş vaatler dinlemek istemiyor. İtaat bekliyor.
İşsiz engelliler iş, atanamayan öğretmenler atama, rapor yönetmeliğinin düzeltilmesi, araç alımındaki sun arttırılması, ortez ve protez ihtiyaçlarının karşılanması, 2022 yılı evde bakım hizmetlerinin günün şartlarına göre düzeltilmesi, ulaşım ve erişimdeki sorunların giderilmesi, beymehal ve acilen halledilmesi gereken problemlerde iktidar sosyal devlet anlayışına uygun olarak engellerin sesine kulak vermelidir.
Unutulma malidir ki, engelliler de bu ülkenin de vatandaşlarıdır. Sosyal hayata katılmak, milli gelirden hak ettiğini almak tabi haklarıdır. Seçim sathına girilirken toplumun bütün kesimleriyle engellileri eşit tutmak, insan haklarının gereğidir. Oy verirken sandıkta nasıl ki eşit iseler seçilirken de de eşit olmalılar. Yani meclislerde temsil hakkı vermelidir. Bugüne kadar Milli Görüş partileri, engellere gereken hassasiyet göstermiş ve hakkını vermiştir. Bugün de Saadet Partisinin bu anlayışı devam etmektedir. Bundan sonra da engellere inanca yaşama konusunda her türlü imkanı verecek ve hizmeti sunacaktır. Engellilerin önündeki engelleri aşma, ancak Saadet iktidarı ile olur.”