Tacettin DURMUŞ
Tekin, Pandemi süreciyle iyice sarpa saran ekonomi ve iç-dış politika, gençlerin Türkiye’ye dair umutlarını günden güne yok ediyor” dedi.
Tekin açıklamasında “Türkiye’deki gençlerin yarısı mutsuz ve yurt dışında yaşamak istiyor’ Habitat Derneği ve Infakto RW ortaklığı ile gerçekleştirilen Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’nun üçüncüsünün sonuçlarına göre; gençlerin arasında hatırı sayılır bir çoğunluğun yurtdışına yerleşmek istediğini ve başka bir ülkede yaşamak istediklerine dikkat çeken çeçiyor.
Araştırmaya göre, gençler ilk fırsatta daha iyi çalışma koşulları ve hayat standartlarının hüküm sürdüğü ülkelerde yaşamak istediklerini söylüyorlar. Bu gençler iş bulma umudunu kaybettikleri için artık işte aramıyorlar. Aslında iş olsa çalışacak ve hatta yarı zamanlı ve düşük ücretli işleri de kabul edecek durumdalar ama iş yok.
Ülkemizde en büyük sorun işsizlik diyoruz, ama iktidar sanki ülkenin böyle bir sorunu yokmuş gibi duymazdan gelmeye, umursamamaya ve bu sorunu çözecek çareler üretmek yerine ana muhalefet partisiyle uğraşmaya devam ediyor” dedi
İş aramaktan vazgeçenler ve kısa çalışma ödeneğinden yararlananlar dahil olmak üzere işsiz sayısının 10 milyon seviyesine ulaştığını söyleyen Tekin, “Bu ağır tabloda en vahim oran genç işsizlikle ilgili. Her dört gençten biri işsiz. Ülkemizin geleceği olan gençlerimiz umutsuz” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ MANZARA SON DERECE KARANLIK”
Önümüzdeki manzara son derece karanlık diyen Tekin, gidişat da öyle gösteriyor ki durum bundan sonra daha da kötüleşecek. Ülkedeki asıl ‘beka sorunu’ işsiz gençlerdir. Bu durum toplumum kanayan bir yarası olmaya, can yakıcı olmaya devam edecek. Cumhuriyet tarihinin en yüksek genç işsizlik oranını yaşıyoruz. Bu korkunç bir tablo. Asıl felaket bu. İktidarın konuşulmasını istemediği, dikkatleri başka yerlere çekmek için çabaladığı gerçeklerden birisi budur.” Şeklinde konuştu.
Rapordaki diğer bazı dikkat çekici bulgular şöyle:
* Rapora göre maddi durumundan memnun olan gençlerin oranı önceki araştırmalara göre büyük bir azalma göstererek 2017’deki yüzde 61 düzeyinden yüzde 47’ye düştü.
* İş arayan gençlerin oranı 2019’a göre 5 puan yükselerek yüzde 18’e çıktı.
* Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 66’sı ise aldıkları eğitimden memnun olmadıklarını ifade ediyor. Gençlerin yüzde 73’ü yüz yüze eğitimi uzaktan eğitimden daha faydalı gördüğünü belirtiyor.
* Koronavirüs döneminde hane halkı geliri 3 bin TL ve altında olan gençlerin yaklaşık yarısı ödeyemediği kira, elektrik, su gibi masrafları olduğunu ifade ediyor. Yine bu dönemde toplam aylık hane halkı geliri 3 bin TL ve altında olan gençlerin yaklaşık üçte biri bankadan ya da tanıdıklardan borç almış. Ayrıca 3 bin TL ve altı geliri olan gençlerden koronavirüs döneminde işini kaybetmiş olanların oranı yüzde 26 olarak görünüyor.
Yurtdışına yerleşmeyi düşünenlerin oranı arttı
1. Başka bir ülkeye yerleşmeyi düşünen gençlerin oranı 2019’da yüzde 25 iken bu çalışmada yüzde 31’e yükselmiş durumda. Bu gençlere sebebi sorulduğunda, birinci sırada yüzde 57 ile yurtdışında daha iyi iş olanaklarının bulunması diyor.
“Z Kuşağı Yerel ve Küresel Sorunlara Siyaset Üstü Bir Pencereden Bakıyor”
* Z Kuşağı, diğer kuşaklarla karşılaştırdığında kendisini daha şanslı hissederken bazı konularda diğer kuşaklara göre çok daha duyarlı olduğunu düşünüyor.
* Araştırmaya katılan ve Z Kuşağı içindeki bireylerin yüzde 39’u kendi kuşaklarının diğer kuşaklara oranla siyaset ile daha fazla ilgilendiği belirtmektedir. Küresel ve yerel sorunlara diğer kuşaklara nazaran daha fazla duyarlılık gösteren ve önem yükleyen bu kuşağın, küresel ve yerel sorunları ideolojik yaklaşımlarla okumadıkları anlaşılmaktadır.
* Araştırmaya katılan Z Kuşağı’na mensup bireylerin yüzde 52’si kendisini çevre kirliliği ve küresel ısınma gibi konularda önceki kuşaklara oranla daha duyarlı buluyor. Ayrıca, yine aynı toplamın içindeki yüzde 48’lik bir kesim yoksulluk, cinsiyet ayrımı, dışlanma vb. konularda kendi kuşağının önceki kuşaklara göre daha duyarlığı olduğunu belirtiyor.
* Gençlere yaşadıkları kentlerde hava karardıktan sonra kendilerini güvende hissedip hissetmedikleri sorulduğunda, genç erkeklerin yüzde 42’i, genç kadınların yüzde 47’i bu soruya olumsuz yanıt veriyor.